Test Drive | Page 494

Sessizlik onları yarımadanın boğazından batı kıyısında Puhtoorak'ın gemiyi gördüğü yere dek yönlendirdi. Asiajuk, yürüme vakti geldiğinde rahat teknesini bırakmak istemedi. Eğer Tanrıya Yürüyen Ġnsanlar içindeki en saygın ruh-sa-hiplerinden biri olan Silna, Asiajuk'un kendilerine katılmasını rica etmeseydi, Asiajuk avcılarına eve dönme emrini çoktan vermiĢti; ama sixam ieua'nın ricası en somurtkan ġaman için bile emir sayılırdı. Böylece Asiajuk da kamatiUe bindi ve hatta zaman zaman yolu bulmalarına yardım bile etti. Köpeklere çakıl taĢı fırlatarak sola dönmelerini istediğinde, "Hav! Hav! Hav!" cliye, sağa dönmelerini istediğinde ise "Gee! Gee! Gee!" diye bağırıyordu. Crozier bu yaĢlı ġaman'ın gençliğinde köpeklerle yaptığı kızak yolculuklarını anımsadığını düĢündü. ġimdi sekizinci günün öğleninde Majestelerinin Gemisi Terör tam karĢılarında duruyordu. Asiajuk'un bile gözü korkmuĢtu. Puhtoorak bu üç çubuklu evi tarif ederken "Batıdaki bir adaya sekiz kilometre uzaklıkta buza saplanmıĢtı," demiĢti ve bu noktadan sonra avcılarıyla birlikte "birkaç ada geçtikten sonra beĢ kilometre kadar kaygan bir buz üstünde yürümek zorunda kalmıĢlar ve sonunda geniĢ adanın kuzey ucundaki bir kayanın üstünden gemiyi görebilmiĢlerdi." Elbette Puhtoorak "kilometre", "gemi" hatta "nokta" terimini bile kullanmamıĢtı. YaĢlı adam bunu, ıımiaka. benzeyen üç çubuklu kabloona evinin "Ġki Parmak" anlamındaki Tikerqatvn saatlerce batısında olduğunu söyleyerek anlatmıĢtı. Gerçek insanlar, Utjulik'in iki dar noktası arasındaki kıyı Ģeridiyle geniĢ adanın en kuzey noktasına Tikerqat diyorlardı. Crozier ve on adamı ile güneyli avcı Inupijuk, Ġki Parmak'tan batıya doğru yürüyerek iki küçük ada geçmiĢ ve üçüncü geniĢ adaya varmıĢlardı. GeniĢ adanın kuzey ucunda bir buz kütlesinin üstündeki neredeyse otuz metrelik kayayı gördüler. Üç dön kilometre ileride, Majestelerinin Gemisi Terör yan yatmıĢ ve havaya kalkan ucu alçak bulutların arasında kaybolmuĢtu. Crozier eski dürbününün yanında olmasını isterdi; ama gemisinin direklerini tanımak için dürbüne ihtiyacı yoktu. Puhtoorak haklıydı, buradaki buz, anakarayla adalar arasındaki buz kütlelerinden çok daha kaygandı. YüzbaĢı Crozier, doğuya ve kuzeye doğru sıra sıra uzanan küçük adaların bu yirmi beĢ otuz kilometrelik alanı kuzeybatıdan esen sert rüzgârlara karĢı konıduğunu da f