Sessizlik onları yarımadanın boğazından batı kıyısında Puhtoorak'ın gemiyi gördüğü yere
dek yönlendirdi.
Asiajuk, yürüme vakti geldiğinde rahat teknesini bırakmak istemedi. Eğer Tanrıya
Yürüyen Ġnsanlar içindeki en saygın ruh-sa-hiplerinden biri olan Silna, Asiajuk'un
kendilerine katılmasını rica etmeseydi, Asiajuk avcılarına eve dönme emrini çoktan
vermiĢti; ama sixam ieua'nın ricası en somurtkan ġaman için bile emir sayılırdı. Böylece
Asiajuk da kamatiUe bindi ve hatta zaman zaman yolu bulmalarına yardım bile etti.
Köpeklere çakıl taĢı fırlatarak sola dönmelerini istediğinde, "Hav! Hav! Hav!" cliye, sağa
dönmelerini istediğinde ise "Gee! Gee! Gee!" diye bağırıyordu. Crozier bu yaĢlı ġaman'ın
gençliğinde köpeklerle yaptığı kızak yolculuklarını anımsadığını düĢündü.
ġimdi sekizinci günün öğleninde Majestelerinin Gemisi Terör tam karĢılarında
duruyordu. Asiajuk'un bile gözü korkmuĢtu.
Puhtoorak bu üç çubuklu evi tarif ederken "Batıdaki bir adaya sekiz kilometre
uzaklıkta buza saplanmıĢtı," demiĢti ve bu noktadan sonra avcılarıyla birlikte "birkaç ada
geçtikten sonra beĢ kilometre kadar kaygan bir buz üstünde yürümek zorunda kalmıĢlar ve
sonunda geniĢ adanın kuzey ucundaki bir kayanın üstünden gemiyi görebilmiĢlerdi."
Elbette Puhtoorak "kilometre", "gemi" hatta "nokta" terimini bile kullanmamıĢtı. YaĢlı
adam bunu, ıımiaka. benzeyen üç çubuklu kabloona evinin "Ġki Parmak" anlamındaki
Tikerqatvn saatlerce batısında olduğunu söyleyerek anlatmıĢtı. Gerçek insanlar, Utjulik'in
iki dar noktası arasındaki kıyı Ģeridiyle geniĢ adanın en kuzey noktasına Tikerqat
diyorlardı.
Crozier ve on adamı ile güneyli avcı Inupijuk, Ġki Parmak'tan batıya doğru yürüyerek
iki küçük ada geçmiĢ ve üçüncü geniĢ adaya varmıĢlardı. GeniĢ adanın kuzey ucunda bir
buz kütlesinin üstündeki neredeyse otuz metrelik kayayı gördüler.
Üç dön kilometre ileride, Majestelerinin Gemisi Terör yan yatmıĢ ve havaya kalkan
ucu alçak bulutların arasında kaybolmuĢtu.
Crozier eski dürbününün yanında olmasını isterdi; ama gemisinin direklerini tanımak
için dürbüne ihtiyacı yoktu.
Puhtoorak haklıydı, buradaki buz, anakarayla adalar arasındaki buz kütlelerinden
çok daha kaygandı. YüzbaĢı Crozier, doğuya ve kuzeye doğru sıra sıra uzanan küçük
adaların bu yirmi beĢ otuz kilometrelik alanı kuzeybatıdan esen sert rüzgârlara karĢı konıduğunu da f