Test Drive | Page 495

hayalet kovan dualar etti. Crozier, bir ġaman öfkelendiğinde herkesin öfkeleneceğini iyi bilirdi. Crozier grubun önünde ilerliyordu ve yanında yalnızca çocuklarını taĢıyan Sessizlik vardı. 7i?röryinni derece sola eğilmiĢ; pruvası kuzeydoğuya, direkleri kuzeybatıya doğru yatmıĢtı ve teknesinin sancak tarafı ise buzun üstünde duruyordu. Tuhaf bir biçimde pruvanın sol tarafındaki çapa açılmıĢ ve halatı kalın buz kütlesinin içinde kaybolmuĢtu. Crozier ĢaĢkındı; çünkü pupanın en az yirmi kulaç dibe ineceğini tahmin etmiĢti ve arkasında bulunan adaların kuzey kıvrımları boyunca küçük koylar görmek de onu hayli ĢaĢırtmıĢtı. En azından tedbirli bir YüzbaĢı gemisini bu geniĢ adanın doğu kıyısına bırakır ve rüzgârı kesen kayalıkların bulunduğu büyük ada ile üç küçük adanın arasında bir yere de demir atardı. Ama Terör buradaydı, geniĢ adanın kuzey ucundan dört kilometre ötede demir atmıĢ ve kuzeybatıdan gelen fırtınalara terk edilmiĢti. Crozier geminin etrafında bir kez dolaĢıp yan yatmıĢ güverteyi gördükten sonra Puhtoorak'ın avcılarının sırrını çözmüĢtü: Gemiye girebilmek için tekneyi sancak tarafından kırmalarının sebebi, bütün bölmelerin kapatılıp mühürlenmiĢ olmasıydı. Crozier dönüp tekneye oyulan insan geniĢliğindeki deliğe baktı. Ġçinden geçebilirdi. Puhtoorak ona avcıların bu deliği yıldız taĢı baltalarıyla açtıklarını söylediğinde içinde kabaran acı dalgalarına rağmen gülümsemek zorunda kalmıĢtı. Gerçek insanlar buzda buldukları göktaĢı parçalarına "Yıldız taĢı" diyorlardı. Crozier daha önce Asiajukün uluriak anoktok -gökten düĢen yıldız taĢı- hakkındaki konuĢmalarını duymuĢtu. Crozier Ģu anda yanında bir yıldız taĢı bıçağının ya da baltasının olmasını isterdi. TaĢıdığı tek silah denizayısı diĢinden yapılma basit bir bıçaktı. Kamatik'le zıpkın vardı; ama Crozier'a ait değildi ve gemiye girebilmek için kimsenin zıpkınını ödünç almak da istemiyordu. O ve Sessizlik, zıpkınlarını bir hafta önce terk ettikleri qayarf\.2L bırakmıĢlardı. On iki metre gerideki kızağa bağlı qimmiq'ler -sahipleriyle ruhlarını paylaĢan sarı mavi gözlü ve esrarengiz bakıĢlı iri köpekler— birbirlerine ve onlara yaklaĢan herkese havlayıp hırlıyor ve sürekli uluyorlardı. Burayı sevmemiĢlerdi. Crozier, Sessizlik'e iĢaret diliyle, Asiajuk'a benimle gelmek isteyen birinin olup olmadığını sor, dedi. Sessizlik iplerini kullanmadan sadece parmaklarıyla hızlıca sordu. YaĢlı ġaman Sessizlik'in ne demek istediğini, Crozier'ın beceriksiz iĢaretlerinden çok daha çabuk anlardı. Gerçek insanların hiçbiri o delikten girmek istemiyordu. Crozier, Sessizlik'e Birkaç dakika içinde döneceğim, dedi.