Keenuna denilen yerde bulduklanni; ama büyük bir çoğunluğu ise Taloyak'ın batısındaki,
Asiajuk'un ismini 'dökülen suların yeri' olarak çevirdiği Kug-lugtug'da bu hazineyle
karĢılaĢtıklarını söylüyordu.
Bu isim Crozier'a Back Nehri'nin ağzındaki ilk küçük çağlayanı hatırlatmıĢtı.
Bir hafta boyunca orayı aradılar. Asiajuk, karısı ve avcılardan üçü nehir ağzında
umiak'ia kaldılar; ama Crozier, Sessizlik, çocukları ve meraklı avcı Inupijuk ^ayaklarıyla
çağlayana doğru beĢ kilometre boyunca akıntıya karĢı kürek çektiler.
Orada birkaç fıçı tahtası ve tabanındaki vidaları sökülmüĢ deri bir çizme buldu.
Nehir kenarındaki kum ve çamura saplanmıĢ iki buçuk metrelik bir meĢe odunu
bulduğunda ise bunun filikalardan birinin küpeĢtesine ait olabileceğini düĢündü. Bu,
Oleeka-taliks'ler için gerçek bir hazineydi. BaĢka birĢey yoktu.
Buradan hayal kırıklığıyla ayrılıp akıntıya doğru kürek çekmeye baĢladıkları sırada
üç karısı ve burnu akan dört çocuğuyla yaĢlı bir adama rastladılar. Geyik derilerini ve
çadırları kadınlar taĢıyordu, dediklerine göre nehir kenarına balık avlamaya gelmiĢlerdi.
YaĢlı adam daha önce hiç kabloona görmemiĢti ve dilsiz si-xam ieua'\ar\a da
karĢılaĢmamıĢtı. Bu yüzden paniğe kapılınca avcılardan biri ve Crozier adamı sakinleĢtirdi.
YaĢlı adamın adı Puhtoorak'tı ve gerçek insanlar grubunun Qiqiqtarqjuaq üyelerin-dendi.
Yiyecek takasından sonra yaĢlı adam onlara, Tanrı'ya Yürüyen Ġnsanlar'ın
kuzeydeki topraklarından çok uzakta ne yaptıkları sordu. Avcılardan biri, bu civarlarda ölü
ya da diri bir kabloona aradıklarını anlatınca Puhtoorak bu nehir boyunca kabloona sesi
duymadığını söyledi. Sonra kendisine hediye edilen fok etini diĢlerken "Geçen kıĢ bir
buzdağı büyüklüğünde kabloona teknesi gördüm, üç direği vardı, Utjulik'te buza oturmuĢtu.
Bence onun karnında ölü kabloona'hr vardı. Aramızdan genç olan bazıları o büyük Ģeye
yaklaĢtı ve yıldız taĢı baltalarıyla içine girebilecekleri bir delik açtılar; ama içeride buldukları
tahta ve metal olan hiçbir hazineyi almadılar; çünkü bu üç direkli evin lanetli olduğunu söylediler," dedi.
Crozier Sessizlik'e baktı. Onu doğru mu anladım?
Sessizlik kafasını salladı. Evet. Kanneyuk ağlamaya baĢlayınca Silna yazlık
parkasını aralayıp bebeğe meme verdi.
Crozier bir kayaya oturup buzdaki gemiye baktı. Bu, Majestelerinin Gemisi Terör'dü.
Back Nehri'nin ağzından Utjulik'in batı kıyısına varmaları sekiz gün sürmüĢtü.
Crozier, Tanrı'ya Yürüyen Ġnsanlar aracılığıyla Puh-toorak'ın kendisini üç direkli kabloona
gemisine götürmesini teklif etmiĢ, buna karĢılık adama hediyeler vereceğini de söylemiĢti;
ama yaĢlı Qiqiqtarqjuaq, o üç çubuklu lanetli kabloona eviyle ilgili olan hiçbir Ģeyi
istemiyordu. Geçen kıĢ genç adamlarla birlikte geminin içine gimıese de o Ģeyin piifixaaq sağlığa zararlı bir tür hayalet-ruh- ile lekelendiğini görmüĢtü.
Crozier, Utjulik'in Adelaide Yarımadasının batı kıyıları için kullanılan bir Inuit ismi
olduğunu biliyordu. Back Nehrinin güneyine uzanan koydaki açık su çok geniĢ değildi; bu
yüzden kıyıda qa-yat/larla Asiajuk'un umiakım saklayıp yollarına altı köpeğin çektiği
kamatikle devam etmek zomndayclılar. Crozier'ın çözemediği bir hesaplama yöntemiyle