"Biri kısa boyluydu, YüzbaĢı. Bay Farr onun kadın olabileceğini söyledi. Ya da kız.
Kafasından kan akıyordu; ama ölmemiĢti."
"Kaçabildiğine göre elbette ölmemiĢti," diye ekledi Crozier. "Peki diğeri?"
Tozer omuz silkti. "Kafasında saç bandı olduğunu gördüm, hepsi bu. Kızağın
arkasına düĢmüĢtü ve biz de öldüğünü sandık. Köpeklere ateĢ açtığımızda kızla ikisi kaçtı,
efendim."
"Takip ettiniz mi?"
"Takip mi, elbette efendim. Onların... Onların ardından koĢtuk, YüzbaĢı. Bu arada
ateĢ ediyorduk. Sanırım o küçük Eskimo fahiĢesini bir kez daha vurdum; ama kız
yavaĢlamadı bile. Bizden çok daha hızlı koĢuyorlardı."
"ArkadaĢlarına ne oldu?" diye sordu Crozier.
Tozer hâlâ sırıtıyordu, "Anlayamadım, efendim?"
"Kafileleri. Grupları. Diğer avcı ve savaĢçılar. Bu insanlar bir yerden gelmiĢ olmalı.
Bütün kıĢ orada değillerdi ya. Yüksek ihtimalle köylerine döndüler. Diğer Eskimoların bu
olayı kiĢisel bir sorun gibi algılayıp akrabalarından sekiz kiĢiyi öldürdüğümüzü
düĢünebilecekleri hiç aklınıza gelmedi mi, ÇavuĢ?"
Tozer'ın kafası kanĢmıĢtı.
Crozier, "Serbestsiniz ÇavuĢ, Teğmen Hodgson'ı gönderin," dedi.
Tozer ne kadar rahatsa Hodgson da o kadar üzgündü. En yakın arkadaĢının ölümü
onu çılgına çevirmiĢti ve Eskimolan öldürdüğü için de kendini kötü hissediyordu.
Crozier "Buyurun Teğmen Hodgson, sandalye ister misiniz?" diye sordu.
"Hayır, efendim."
"Teğmen Irving'in grubuna nasıl katıldığınızı bize anlatın. YüzbaĢı Fitzjames size
Terör Kampının güneyine çıkmanızı emretmiĢti."
"Evet, YüzbaĢı. Sabahın ilk saatlerinde öyle yaptık. Ama kıyı boyunca tek bir
hayvan izine rastlamadık ve buzdağları kıyı yolunu kesmiĢti. Bu sebeple saat on gibi tilki,
misk öküzü ya da geyik bulma umuduyla adanın iç kısımlarına hareket ettik."
"Ama bulamadınız?"
"Evet, efendim. Karda, Eskimo çizmesi izlerine rastladık. Kızak ve köpek izleri de
vardı."
"Ve siz avlanmaktansa bu izleri takip edip kuzeybatıya ilerlediniz."
"Evet."
"Bu kararı kim verdi, Teğmen Hodgson? Grubunuzda lider kim, siz mi Tozer mı?"
"Benim, efendim. Kararları ben veriyorum."
"Eskimolara saldırma kararını da mı siz verdiniz?"