Manson'un zaten solgun ve donuk yüzü öyle bir beyazlıyor ki Crozier adam düĢüp
bayılabilir diye yana çekilmeye hazırlanıyor.
"Siz... bunu yapmazsınız." Çocuk adamın sesi daha tiz notalara çıkarak titriyor.
Crozier uzun bir süre hiçbir Ģey söylemiyor. Soğuk hava ve fener ıĢığında öylece
bekliyorlar. Crozier ifadesiyle adama gayet ciddi olduğunu göstermek istiyor. Sonunda
Crozier sessizliği bozuyor: "Ne duyduğunu sanıyorsun ManĢon? Yoksa sana hayalet
hikâyeleri mi anlatıyorlar?"
ManĢon ağzını açıyor ama önce hangi soruya yanıt vereceğini bilemiyor. Kalın alt
dudağı buz tutmuĢ. "Walker," diyor sonunda.
"Walker'dan mı korkuyorsun?"
James Walker Manson'un arkadaĢıydı; onunla aynı yaĢtaydı ve aptallıkta
yarıĢırlardı. Buzda en son ölen denizci oydu. Geminin kurallarına göre herhangi bir
yangına karĢı hazır su bulundurmak için beĢ-altı metrelik buzu delip deniz suyuna
ulaĢmaları gerekiyordu. Walker ve yanında bulunan iki arkadaĢı karanlıkta, yarım saat
dokunulmadan bırakılırsa donacak ve kapanacak olan eski bir deliği kazıyorlardı. Bir
basınç sırtının arkasından çıkan beyaz terör Walker'in kolunu kopardı, bir anda
kaburgalarını parçaladı ve güvertedeki nöbetçiler daha tüfeklerini kaldıramadan ortadan
kayboldu.
"Walker sana hayalet öyküleri mi anlatıyordu?" diye soruyor Crozier.
"Evet YüzbaĢım. Hayır YüzbaĢım. Jimmy, o Ģey onu öldürmeden önce diyordu ki,
Magnus, buzdaki o yaratık bir gün beni öldürecek olursa, üzerimde beyaz örtülerle yanına
gelip kulağına cehennemin ne kadar soğuk olduğunu fısıldayacağım. Tanrı yardımcım
olsun YüzbaĢım. Jimmy bana böyle diyordu. ġimdi onun dıĢarı çıkmaya çalıĢtığını
duyuyorum.
Sanki bu sözler bir iĢaretmiĢ gibi geminin gövdesi homurdanıyor, ayaklarının
altındaki soğuk güverte inliyor, metal kiriĢler de güverteye bir inlemeyle yanıt veriyor ve
etraflarını saran karanlıkta bütün gemiden duyulurmuĢçasına bir eĢeleme, tırmalama sesi
duyuyorlar. Buz sürekli kıpırdıyor.
"Duyduğun ses bu muydu ManĢon?" "Evet YüzbaĢım, hayır YüzbaĢım."
Ölüler Odası dokuz metre arkada, sancak tarafında metal sesler çıkaran son su
tankının hemen ötesinde. Ama dıĢarıdaki buzun hareketi ve sesi kesilince, Crozier daha
arkadaki kazan dairesinden gelen kürek seslerinden baĢka bir Ģey duymuyor.
Crozier bu saçmalıktan sıkılıyor. "Magnus, biliyorsun ki arkadaĢın geri gelmeyecek.
O Ģu anda diğer ölü denizcilerle beraber yedek yelkenlerin depolandığı odada buz gibi
donmuĢ bir halde, hamağına ve en kalın üç yelkene sarılı durumda. Oradan duyduğun
sesler de onları yemeye çalıĢan lanet olası farelerden geliyor. Bunu biliyorsun Magnus
ManĢon."
"Evet YüzbaĢım."