Test Drive | Page 23

en uç köĢesinde bulunan, havasız, güneĢ girmez, pis kokulu halat odalarına kapatılıyordu. Onu kaçıran Ģanslı denizci en üst güverteden kolayca aĢağı inebiliyordu. Ama Sessizlik'in ortaya çıktığı son haziran ayında bile Terör'ün halat odasında sıcaklık sıfırın altındaydı. Hayır, kadını diğer tayfalarla aynı yerde yatırmak düĢünülemezdi bile. Ya subay kamaraları? Belki. Bazı subaylar parçalanarak öldürüldüğü için birkaç boĢ kamara vardı. Ama sonra gerek Crozier, gerekse Teğmen Little birkaç ince bölmeyle ayrılan bir kamarada kolaylıkla açılan kapıların arkasında bir kadının bulunmasını sağlıklı bulmadılar. O halde ne olacaktı? Ona bir yer bulup baĢına yirmi dört saat nöbetçi dikecek halleri yoktu. Sonra Edward Little'ın aklına bir fikir geldi: Geminin ucunda, revirin olduğu yerde bulunan erzak ve sandıkların yeri değiĢtirilerek kadına uyuyabileceği küçük bir yer açılabilirdi. Geceleyin uyumayan tek kiĢi iĢ aĢkıyla çörek ve yemekleri piĢiren Bay Diggle'dı. Bay Diggle'ın kadınlara baktığı yıllar artık çok geride kalmıĢtı. Ayrıca, diye düĢündü Teğmen Little ve YüzbaĢı Crozier, ocağın yakınında olması misafirlerini sıcak tutardı. Karar verilmiĢti. Ama Bayan Sessizlik sıcaktan bunalıyor, kendine ayrılan yerde, mecburen kürklerinin üzerinde çıplak yatıyordu. YüzbaĢı bunu tesadüfen fark etti ve gördüğü görüntüyü bir daha unutamadı. ġimdi Crozier feneri kulpundan tutuyor, ambar kapağını kaldırıyor ve ocakta eriyen buzlar gibi erimemek için bir an önce merdivenlerden en alt güverteye iniyor. En alt güverteye soğuk demek Crozier'ın ilk kutup seferine çıktığı zamanlarda yaptığı gibi buradaki soğuğu küçümsemek olurdu. Bir alt güverteye inince ısı altmıĢ derece düĢüyor. Burası neredeyse zifiri karanlık. Crozier, her yüzbaĢının yaptığı gibi bir süre etrafına bakmıyor. Fenerinden gelen ıĢık cılız, kendi nefesinden çıkan dumanı ancak aydınlatıyor. Etrafında sandık, büyük fıçı, konserve kutuları ve kömürle dolu çuval, üzeri yelken beziyle örtülü erzaklar var. Crozier elinde feneri olmasa bile karanlık ve fare sesleri dıĢında hiçbir Ģey iĢitilmeyen bu güvertede yolunu bulabilirdi; geminin her santimini ezbere biliyor. Francis Rawdon Moira Crozier bazen, geceleri inleyen buzun sesini dinlerken Kraliyet gemisi Terör'ün onun karısı, annesi, sevgilisi ve fahiĢesi olduğunu düĢünüyor. Hiçbir kadını bu tahta, demir, üstüpü, moloz, yelken ve pirinçten oluĢan kadını tanıdığı kadar iyi tanımıyor. Bu onun yapabileceği tek gerçek evlilik. Nasıl oldu da Sophia ile gerçekten evlenebileceğini düĢünmüĢtü? Crozier diğer zamanlarda, hatta buzun inlemeleri adeta bir çığlığa dönüĢtüğünde bile, bu geminin kendi bedeni ve ruhuna dönüĢtüğünü düĢünüyor. Onun dıĢında - geminin dıĢ yüzeyi ve güvertelerin ötesinde sadece ölüm var. Sonsuz soğuk. Burada, etrafı buzla çevriliyken bile yavaĢ da olsa kalpler atıyor, bir sıcaklık, bir konuĢma, hareket ve akıl var. Ama Crozier geminin derinliklerine doğru ilerlediğinde kendi bedeni ve zihninde fazla derinlere inmiĢçesine rahatsız oluyor. Orada karĢılaĢılan Ģeyler pek de hoĢ olmayabilir. Alt güverteyi göbek sayabiliriz. Yemek ve erzak burada depolanmıĢ. Her biri