Tayfalar bıçaklarını siyah duvarları yırtmak için kullandılar. Dağılan ve savrulan
yelken bezleri hemen meĢalelerdeki alevle birleĢti. Alevler gökyüzüne doğru yükseldi ve
hemen buza dikilmiĢ direğe ulaĢtı.
Beyaz biçim menekĢe rengi odaya yöneldi. Oradaki tayfalar çığlık atıyor, dağılıyor,
küfür ediyor, bazıları odalardaki açık yerlere uzun bir yolu aĢarak ulaĢmaktansa, doğrudan
duvar iĢlevi gören yelkenleri yırtarak dıĢarı çıkmaya çalıĢıyordu. Crozier yaratığı takip
etmeye çalıĢırken önüne çıkan tayfaları itiyordu. Siyah odanın iki duvarı da tutuĢmuĢtu.
Tayfalar daha fazla çığlık atmaya baĢladılar; adamlardan bir tanesi Crozier'ın yanından
geçti; garip kostümü, Galler peruğu ve saçları tutuĢmuĢ, mavi ipekten flamalar gibi
arkasından geliyordu.
Crozier kendisini önünü kesen kalabalıktan kurtardığında menekĢe rengi oda da
yanmaya baĢlamıĢ, buzdan gelen yaratık beyaz odaya girmiĢti. YüzbaĢı bu beyaz
yaratığın önünden kollarını sallayarak ve elbiselerini çıkarmaya çalıĢarak kaçan tayfaların
bağrıĢlarını duyabiliyordu. Güzel bir biçimde halatlar geçirilmiĢ direk, buzdağına ulaĢan
halatlar tutuĢmuĢtu ve siyah gökyüzü üzerine yazılmıĢ bir tür yazıya benziyorlardı. Buzun
binlerce yüzü dans eden alevleri bin bir biçimde yansıtıyordu.
Direkler yanan siyah odadan çıkan kaburgalar gibi açıktaydı. MenekĢe rengi oda ve
Ģimdi de beyaz oda yanıyordu. Yıllarca kutuplarda kum halde depolanmıĢ bu malzemeler
hemen alev alıyordu.
Crozier dununa hâkim olma umudunu yitirdi ve diğerleriyle beraber kaçmaya
baĢladı. Bu yanan labirentten çıkmalıydı.
Beyaz oda iyice yanmaya baĢlamıĢtı. Alevler beyaz duvarlar boyunca yükseliyor,
buzdaki halıları tutuĢturuyor, üzerleri örtülü masalara, fıçılara, sandıklara, Bay Diggle'ın
ocağına sıçrıyordu. Birisi kaçarken müzik aletine çarpıp onu yere düĢürmüĢtü; Ģimdi meĢe
ve bronzdan yapılma alet özenle oyulmuĢ kıvrımlarında alevleri yansıtıyordu.
YüzbaĢı Crozier beyaz odada Fitzjames'in ayakta durduğunu gördü. Üzerinde
kostüm olmayan ve kaçmayan tek figür oydu. Crozier hareketsiz duran adamı yakasından
çekti. "Gel James! Gitmek zorundayız."
Erebus'un komutanı üstüne, sanki daha önce hiç tanıĢmamıĢlar gibi baktı.
Fitzjames'in y