Crozier'ın sert sesini duyan pek çok maskeli figür beyaz odanın içine doğru kaçtılar.
"Neyin anlamı komutanım?" diye sordu Teğmen Fairholme.
"Bunun!'' diye bağırdı Crozier, iki eliyle beyaz duvarları, yukarıdaki direği ve
halatları, meĢaleleri... her Ģeyi göstererek.
"Hiçbir anlamı yok, YüzbaĢım," diye yanıt verdi Farr. "Bu sadece... Karnaval."
Crozier her zaman, o ana kadar, Fan'ın güvenilir, iĢini iyi yapan biri olduğunu düĢünürdü.
"Bay Farr, bunların hazırlanmasına yardımcı oldunuz mu?" diye sordu keskin bir
biçimde.
"Evet, komutanım"
"Ya siz Teğmen Fairholme, en son odada garip bir biçimde sergilenen ayı
kafasından haberiniz var mı?"
"Evet, komutanım," dedi Fairholme. Teğmenin uzun, ĢaĢkın yüzünde komutanın
öfkesinden korktuğuna dair herhangi bir iz belirtmedi. "Onu ben vurdum. Dün akĢam.
Aslında iki tane vurdum. Bir anne ayı ve neredeyse tamamen büyümüĢ yavrusu. Bu gün
gece yarısına doğru etlerini kızartacağız - bir nevi ziyafet çekeceğiz kendimize."
Crozier tayfalara baktı. Öfkesinin göğsünü yumrukladığını hissediyordu; öyle bir
öfke ki denizde olmadığı zamanlar onu Ģiddete yöneltirdi - öfkesi viskisinin ve baĢka viski
kalmadığını bilmenin verdiği duyguyla karıĢıyordu.
Burada dikkatli olmak zorundaydı.
"Bay Diggle," dedi büyük göğüslü Çinli kadına, "beyaz ayıların ciğerlerinin bizi hasta
ettiğini biliyorsun."
Diggle, Crozier'ın söylediğini baĢıyla onayladı, baĢıyla beraber altındaki göğüslerde
aĢağı yukarı hareket etti. "Ah, evet, YüzbaĢım. Beyaz ayıların ciğerlerinde
anlayamadığımız bir Ģey var. Bu gece hayvanların ciğerlerini piĢirmeyeceğiz, YüzbaĢım.
Sizi temin ederim. Sadece taze et, yüzlerce kilo taze et yiyeceğiz. Bunları mükemmel bir
biçimde piĢireceğim, komutanım."
Teğmen Fairholme araya girdi. "Tayfalar buzda iki ayı görmemizi ve onları
öldürebilmemizi iyiye iĢaret olarak görüyorlar, YüzbaĢım. Herkes gece yarısındaki ziyafeti
iple çekiyor."
"Ayılarla ilgili neden bana bilgi verilmedi?" diye sordu Crozier.
Teğmen, güverteden sorumlu subay ve aĢçı birbirlerine baktılar. Yakındaki kuĢlar,
periler ve yaratıklar da öyle.
"Ayı ve yavrusunu ancak dün gece vurduk, komutanım," dedi Fairholme sonunda.
"Sanırım iki gemi arasındaki trafik daha çok Erebııs yönüne oldu. Sizin tayfalarınız bize
yardıma geldiler. Ama Erebus'a pek dönen olmadı. Size haber vermediğim için özür dilerim, komutanım."
Crozier bu konuda asıl sorumlunun Fitzjames olduğunu biliyordu. Diğer tayfalarında
bunu bildiğini biliyordu.