odasında olduğunu biliyordu. Üç saat önce onu ana merdiven boyunca izlemiĢti. Tayfalar
yemeklerini yedikten sonra Bayan Sessizlik sessizce ve neredeyse görünmez bir biçimde
"Bay Diggle'dan morina balığı ve bir bardak suyunu almıĢ, onunla beraber aĢağı inmiĢti.
Irving büyük ocağın hemen üstündeki ön kapağa bir adam göndermiĢ, ana merdivenin
baĢına da bir baĢka nöbetçi dikmiĢti. Er dört saatte bir buradaki nöbetçilerin değiĢmesini
sağladı. Eğer Eskimo kadın bu akĢam merdiveni kullanacaksa -daha Ģimdiden saat on
olmuĢtu-Irving onun nereye ve ne zaman gideceğini öğrenecekti.
Ama üç saattir halat odasının kapıları kapalıydı. En alt güvertenin ön tarafındaki tek
ıĢık bu alçak, geniĢ kapılardan sızan ince ıĢıktı. Kadının prada bir ıĢık kaynağı vardı; bu ya
bir mum ya da yaktığı bir ateĢti. Sırf ateĢ yakıyor olması bile YüzbaĢı'nın onu derhal halat
odasından çıkarmasına, orta güvertedeki revirin önündeki boĢluğa yeniden yerleĢtirmesine
ya da onu gemiden atmasına yeterdi. YüzbaĢı her tecrübeli denizci gibi yangından
korkardı ve Eskimo misafirlerine yönelik bir sevgi besler görünmüyordu.
Halat odasının kapı aralığından gelen ıĢık birden yok oldu.
Uykuya daldı, diye düĢündü Irving. Onu gözünde canlandıra-biliyordu: Tıpkı onu
daha önce gördüğü gibi, üzerine kürkünü örtmüĢ ve çıplak olmalıydı. Daha sonra sabah
sabah oraya gelmiĢ ve muhtemelen gemideki tek kadını gözetlemek uğruna donarak
ölmüĢ, kibarlık yoksunu bir subay canlandırdı gözünde. Teğmen John Irving'in zavallı ailesi
için hiç de gurur verici bir ölüm raporu olmazdı bu.
O anda bu soğuk en alt güverte içinde buzlu bir hava akımı hissetti. Sanki kötücül
bir ruh karanlıkta ona sürtünerek yanından geçmiĢti. Irving bir an için boynundaki tüylerin
diken diken olduğunu duydu; ama sonra aklına basit bir düĢünce saplandı -bu sadece bir
bava akımı. Sanki birisi bir kapı ya da pencere açmıĢ gibi.
O anda Bayan Sessizlik'in nasıl büyülü bir biçimde Terör'e girip çıktığını anlamı