Kendi fenerinin dıĢında kalan bir baĢka ıĢık kaynağının yokluğu dıĢında bu küçük
mağara Irving'in dön gün önce gördüğü gibiydi. ToplanmıĢ halatlar yana doğru itilmiĢ, halat
odasının içinde ufak bir mağara oluĢturulmuĢtu. Yine, kadının orada et yediğine dair
iĢaretler vardı: Terörün kalay kaplarından bir tanesi, yemek kırıntıları, bir kalay bardak,
Bayan Sessizlik'in ıskartaya çıkarılan yelken parçalarından diktiği anlaĢılan bir çanta.
Ayrıca, üst tarafta gemideki küçük fenerlerden biri vardı. Tayfaların geceleri yukarı çıkmak
için kullandıkları, ancak buna yetebilecek derecede yağ içeren bir fenerdi bu. Irving
eldivenlerini çıkarıp buna dokundu. Hâlâ sıcaktı.
Ama Bayan Sessizlik orada yoktu.
Irving halatları sağa sola kaldırıp Bayan Sessizlik'i oralarda arayabilirdi; ama üçgen
biçimindeki halat odasında baĢka boĢluk olmadığını biliyordu. Ġki buçuk yıl geçmesine
rağmen halatlar hâlâ nehrin kokusunu taĢıyordu.
Ama Bayan Sessizlik gitmiĢti. Bu kapı dıĢında güverteden, yukarıdan ya da geminin
gövdesinden dıĢarıya çıkma olanağı yoktu. Acaba batıl inançlı denizciler haklı mıydı?
Kadın gerçekten bir Eskimo cadısı, bir ġaman, pagan, bir büyücü müydü acaba?
Teğmen John Irving buna inanmıyordu. Esintinin artık kesildiğini fark etti. Ama
fenerindeki ateĢ hafifçe dans ediyordu.
Irving feneri kolunun hareket edebileceği bir alan boyunca gezdirdi - zaten her tarafı
halat dolu bu odada hareket edecek bir alan da yoktu. Fenerinin alevinin en çok dans ettiği
yerde durdu: pruvanın üstünde, sancak tarafında.
Feneri yere koydu ve halatı yana çekti. Birden kadının buradaki büyük halatı ne
kadar akıllıca yerleĢtirdiğini fark etti. Bu halatın devamı gibi görünen spiral döngü aslında
bir baĢka halata aitti; oraya, ağır görünen ama aslında kolayca çekebileceği, arkasında
boĢluk olan bir halat koymuĢtu. Sahte halatın hemen arkasında geminin gövdesinin geniĢ,
kavisli tahtaları vardı.
Kadın yine çok dikkatli davranmıĢtı. Halat odasının üstünde ve arkasında Terör
gemisi sefere çıkmadan önce birkaç ay boyunca tersanede monte edilen bir dizi karmaĢık
tahta ve demir plaka vardı. Burada, pruvada - her biri en az geminin orijinal gövdesinin
kalınlığında düz demir plakalar, meĢeden yapılan yanlamasına plakalar, üç kat destek
payandası, demir üçgen destekler, diyagonal biçimde monte edilmiĢ büyük meĢe plakalar
geminin kutup yolculuğuna dayanabilmesi için eklenmiĢti. Teğmen Irving'in bildiği kadarıyla
Londra'da bir muhabir tonlarca demir ve tahta eklemeyi ve geminin gövdesine monte
edilen Afrika meĢesini, Kanada karaağacını ve Ġngiliz meĢesini "yaklaĢık iki buçuk metre
kalınlığında bir gövde" olarak tasvir etmiĢti.
Aslında Irving bu tanımın, pruva ve geminin yan tarafları için neredeyse doğru
olduğunu biliyordu ama burada, geminin gövdesinin halat odası içindeki ve üstündeki
pruvayla birleĢtiği yerde, geminin diğer taraflarında bulunan yirmi beĢ santim kalınlığında
ahĢap değil, sadece on iki santim kalınlığında Ġngiliz meĢesi olduğunu biliyordu.
GüçlendirilmiĢ pruvanın birkaç metre ötesinde, buzun korkunç baskısına karĢı esneklik
sağlaması amacıyla ön tarafta ve sancak tarafında daha az tahta ve demir katman
koymayı düĢünmüĢlerdi.