Blanky küpeĢte bağlı halatın ucunu kavradı ve büyük bir hızla aĢağı doğru kaymaya
baĢladı. Halatın içindeki her çapraz ipe sürtündüğünde parmakları yırtılıyor, her çektiği
acıda halattan karanlığa düĢme tehlikesi yaĢıyordu.
Halat boyunca inebileceği kadar alçağa inmiĢti; sancak tarafındaki küpeĢtenin
üzerindeydi. Ve halat aksi yöne doğru savrulmak üzereydi.
Ġp tekrar ana direğe doğru savrulmaya baĢlarken hâlâ çok yüksekteyim diye
düĢündü Blanky.
Tekrar geminin ortasına geldiğinde yaratık halatı kolaylıkla yakaladı, ama artık
Blanky altı metre daha aĢağıdaydı ve donmuĢ elleriyle halatın daha da altına inmeye
devam ediyordu.
Ama yaratık bütün halatı kendine doğru çekmeye baĢladı.
Bu lanet olası, olağanüstü kötü bir Ģey diye düĢünmeye vakti oldu Blanky'nin.
Yaratık buzla kaplı bir ya da bir buçuk tonluk halatı, oltasını çeken bir balıkçı kadar rahatça
yukarı çekiyordu.
Buz uzmanı halat içe doğru salınınken son on saniye içinde planladığı Ģeyi
yapmaya karar verdi. Bir yandan ipin altına doğru inerken diğer yandan tıpkı salıncağa
binen bir çocuk gibi ileri geri sallanıyordu. Böylece yaratık kendisini yukarı çekse bile yana
doğru çizdiği kavisi arttırıyordu. Bir yandan sallanırken diğer yandan aĢağı doğru inerken
yaratık da onu aynı or