Test Drive | Page 14

olduğunu fark etti. Doktor daha sonra Franklin'e Teroahaute'nin uzun yürüyüĢ sırasında ölen bir yolcunun vücudunu yenecek et diye getirdiğine emin olduğunu söyledi. Richardson kayalardan liken sökerken silah sesini duyduğunda, açlık çeken Teroahaute ve ölmek üzere olan Hood yalnızlardı. Teroahaute ısrarla bunun bir intihar olduğunu söylüyordu ama daha önce pek çok intihar vakasına Ģahit olan doktor Richardson Robert Hood'un beynine giren kurĢunun konumundan kendini vurmuĢ olamayacağını anlamıĢtı. ġimdi Teroahaute bir Ġngiliz süngüsü, bir tüfek, iki tane dolu ve ateĢe hazır tabanca ve kolunun yarısı uzunluğunda bir bıçağa sahipti. Geriye kalan iki Ġngiliz Hepbum ve Richardson'un ellerinde ise sadece küçük bir tabanca ve ikide bir tutukluk yapan bir tüfek vardı. Richardson daha sonra Ġngiltere'nin en saygın bilim adamı ve cerrahlarından biri olacaktı; Ģair Robert Burns'ün arkadaĢıydı ama bu olayların geçtiği sırada gelecek vadeden bir cerrah ve doğa bilimci sayılırdı. Genç bilim adamı Michel Teroahaute'nin yakacak bir Ģeyler bulmak için çıktığı yolculuktan dönmesini bekledi, adamın kollarının dolu olduğundan emin olduktan sonra silahını doğrulttu ve yerliyi soğukkanlılıkla baĢından vurdu. Doktor Richardson ölen Robert Hood'un bufalo derisinden yapılmıĢ elbisesini yediğini daha sonra itiraf edecekti ama ne o ne de bu grupta hayatta kalan diğer kiĢi Hepbum Enterprize Limanı'na kadar yaptıkları uzun yolculuk boyunca ne yediklerinden hiç bahsetmediler. Enterprize Limanı'nda bulunan Franklin ve yanındakiler yürü-y emeyecek kadar zayıftılar. Richardson ve Hepbum ise onlara göre daha güçlü görünüyorlardı. O ayakkabılarını yiyen adam olabilirdi ama asla bir insanı... "AĢçı bu akĢam için biftek yapıyor sevgilim. En sevdiğin yemek. Henüz yeni geldiği için masrafları yüksek gösterdiğine eminim - Ġrlandalılar için hırsızlık yapmak su içmek kadar normaldir. Ben de bu yüzden onu kesinlikle böyle bir Ģeye yeltenmemesi için uyardım." AteĢler içinde kıvranan Franklin bir yanıt vermek istedi ama baĢ ağrısı, mide bulantısı ve ateĢ buna engel oldu. Gömleği ve son düğmesine kadar ilikli yakası altında terliyordu. "Amiral Sor Thomas Martin'in eĢi bize çok güzel bir kart ve harika bir çiçek buketi göndermiĢ. Onu pek sevmem ama çiçekler çok güzel durdu. Dikkat ettin mi? Resepsiyonda Amiral Martinle sohbet etme Ģansın oldu mu? Tabii, aslında o çok da önemli biri değil, yanılıyor muyum? Donanma MüfettiĢi olsa da bu böyle. Daha üst düzey generallerle ve yöneticilerle karĢılaĢtırınca oldukça küçük kalıyor. Hele bir de senin Ģu Kutup Konseyi'ndeki arkadaĢlarınla karĢılaĢtırınca bir hiç sayılır." Kaptan Sör John Franklin'in pek çok arkadaĢı vardı. Herkes onu severdi ama kimse ona saygı duymazdı. Franklin on yıllar boyunca hep sevme kısmını hatırlamıĢ, saygı