yaĢlanmakta olan vücudunda gördüğü seyrek ama vahĢi buğday rengindeki kıllara da
benzemiyordu. Hayır, bu yerli kız, YeĢilçorap cinsel organının hemen üzerinde dar ama
simsiyah düz bir çizgi oluĢturan bir leke vardı. Bir kuzgunun tüyleri gibi zarif, günahın
kendisi kadar zift siyahı.
Geçirdikleri o sonu gelmeyen ilk kıĢlarında, Franklin'in En-terprize Limanı adını
verdiği küçük konaklama yerinde, Ġskoç deniz yarsubayı Robert Hood'un baĢka bir
kadından bir piçi olmuĢtu ve Ģimdi de hemen bu yerli kıza, YeĢilÇorap'a aĢık olmuĢtu.
Kadın daha önce diğer yarsubayı George Back'le yatıyordu ama
Back ava gidince, yedi kadınlara özgü rahatlıkla yatak arkadaĢını değiĢtirmiĢ,
Hood'la yatmaya baĢlamıĢtı.
Franklin o uzun gecede duyduğu zevk inlemelerini hâlâ hatırlayabiliyordu - bu zevk
Eleanor'la geçirdiği birkaç dakikalık zevkle kıyaslanamazdı (zaten olduğu seviĢmelerde bir
beyefendiye yakıĢmayacağı için hiç inlemezdi). Hatta Jane'le balayında yaĢadıkları o
unutulmaz gecede yaĢadığı iki zevk nöbeti bile kıyaslanamazdı bununla. Hayır, Hood ve
YeĢilçorap altı kez seviĢtiler o gece. Yandaki depoda kalan Hood'un ve kızın sesleri
kesildikten kısa süre sonra tekrar baĢlıyorlardı - gülmeler, sessiz kıkırdamalar, sonra
yumuĢak inlemeler ve en sonunda daha yüksek sesli çığlıklar.
Jane Griffin, henüz yeni Ģövalye unvanı alan Sör John Franklin'le 5 Aralık 1828'de
evlendiği zaman otuz altı yaĢındaydı. Balayım Paris'te geçirdiler. Franklin bu Ģehri fazla
sevmezdi. Fransızların da öyle. Ama lüks bir otelde kalmıĢlar, iyi yemekler yemiĢlerdi.
Franklin Avrupa kıtasını gezerlerken Roget denilen adama -Peter Mark Roget'arastlamaktan korkuyordu. Peter Mark Roget hazırladığı o aptal sözlükle edebiyat
çevrelerinin ilgisini çekmiĢti. Aynı adam, bir keresinde Jane Griffin'in elini tutmak istemiĢ
ama Jane Griffin'e kur yapan herkes gibi o da reddedilmiĢti. Franklin o günden beri Jane'in
günlüklerini gizlice okumaya baĢladı - herhalde okumamı istemeseydi koskoca deri kaplı
kitabı masanın üzerinde bırakmazdı diyerek bu hareketini meĢrulaĢtırıyordu. Roget'ın
sonunda bir baĢkasıyla evlendiği günde Jane'in mükemmel elyazısıyla yazılmıĢ bir bölüme
rastladı: "Hayatımın aĢkı gitti."
Robert Hood'un YeĢilçorapla beraber inleye inleye geçirdikleri altı bitmek bilmeyen
kutup gecesinden sonra yarsubayı George Back yerlilerle beraber çıktığı avdan geri
döndü. Ġki adam güneĢin doğduğu saatte -ertesi gün saat onda- düello yapmaya karar
verdiler.
Franklin ne yapacağını bilmiyordu. Bu ĢiĢman üsteğmen ne huysuz yolcular ne de
inatçı Hood ile saldırgan Back üzerinde herhangi bir otorite sağlayamıyordu.
Ġki yarsubayı da hem sanatçıydılar hem de harita çiziyorlardı. O zamandan beri
Franklin sanatçılara güvenmezdi. Paris'teki heykeltıraĢ Bayan Jane'in ellerini yaptığı
zaman ve Londra'daki o parfümlü ibne karısının portresini çizmek için neredeyse bir ay boyunca geldiğinde onları hiç yalnız bırakmamıĢtı.
Back ve Hood sabaha karĢı düello için buluĢacaklardı ve John Franklin'in
kamarasında saklanmaktan ve bu düellodan sonra gerçekleĢecek bir ölüm ya da