lilerdi. Bu da bir çeĢit baĢarı sayılırdı - sadece bir Ġngiliz ölmüĢtü, gerçi diğerleri de
konuĢan sakallı iskeletlere dönmüĢtü. Aslında hepsi George Back sayesinde hayatta
kalmıĢlardı; bu ĢaĢkın, azgın deniz yarsubayı iki bin kilometrelik mesafeyi kat ederek yiyecek -ve bundan daha da önemlisi- Franklin ve ölmekte olan adamlarını besleyecek ve
onlara bakacak yeni yerliler bulmuĢtu.
ġu ĢaĢkın Back. Hiç de iyi bir Hıristiyan değildi. Kabaydı. Daha sonra Sör John'un
Ģu anda komuta ettiği Terör gemisiyle yaptığı bir kutup seferi nedeniyle ġövalye unvanı
alacak olsa da gerçek bir beyefendi değildi.
Back'in komutasındaki o seferde Terör gemisi yükselen bir buz kulesi nedeniyle
yirmi metre havaya kalkmıĢ, sonra öyle büyük bir Ģiddetle yere çakılmıĢtı ki geminin dıĢ
yüzeyindeki tahtaların arası açılmıĢtı. George Back batmak üzere olan gemiyi Ġrlanda
kıyısına son anda getirebilmiĢti. Mürettebat araları açılan tahtaları birbirine biraz daha
yaklaĢtırmak için gemiyi zincirlerle sarmıĢlar, böylece geminin batmasını önleyebilmiĢlerdi.
Bütün adamlar iskorbüt olmuĢtu - diĢetleri kararmıĢ, gözleri kan çanağına dönmüĢ, diĢleri
dökülmüĢtü. Ġskorbütle beraber delilik ve halüsinasyonlar da görülmeye baĢlamıĢtı.
Bu olaydan sonra doğal olarak Back'e ġövalye unvanı verilmiĢti. Korkunç bir
biçimde baĢarısızlığa uğrayan ve önemli can kaybı meydana gelen seferlerden dönen
kaptanlara bu unvan veriliyordu; hayatta kaldıkları takdirde onlar için bir tören düzenleniyordu. Franklin 1827 yılında Kuzey Amerika'nın kuzeyinde baĢladığı ikinci harita
seferinden dönünce bizzat Kral IV. George tarafından ġövalye ilan edilmiĢti. Paris
Coğrafya Enstitüsü ona bir altın madalya vermiĢti. Yirmi altı topu olan çok güzel bir yelkenli
savaĢ gemisine kaptan olarak atanmıĢtı ve donanmadaki her kaptanın hayal ettiği
Akdeniz'e gönderilmiĢti. Ölen eĢi Eleanor'un en yakın arkadaĢlarından biri olan enerjik,
güzel, dürüst Jane Griffin'e evlenme teklif etmiĢti.
"Ben de Sör James'e çay içerken bunu anlattım," diyordu Jane. "Bu toplulukta
Ģimdiye kadar elde ettiklerimizin tadını çıkarmak-tansa sevgili eĢim Sör John'un bu seferle
elde edeceği itibar ve ün benim için çok daha önemlidir. Dört ya da beĢ yıllığına yanımda
olmasa bile."
Enterprise Limanı'nın kıĢlasında Back'in uğruna düelloya gireceği on beĢ yaĢındaki
yerli kızın adı neydi? YeĢilçorap. Evet, buydu. YeĢilçorap.
Bu kız Ģeytandı. Güzeldi, evet, ama Ģeytandı. Hiç utanması yoktu. Franklin bile,
onun bulunduğu tarafa hiç bakmamaya çalıĢmasına rağmen kızın bir gün kamarasının
önünden çıplak bir halde geçtiğini görmüĢtü.
O sırada otuz dört yaĢındaydı ve ilk kez çıplak bir kadın görüyordu. Bu hayatı
boyunca göreceklerinin en güzeliydi. Esmer bir ten. Kızın göğüsleri bir meyvenin ağırlığına
eriĢmiĢti ama hâlâ ergenlik çağına girmiĢ bir kızın göğüsleriydi bunlar. Göğüs uçları henüz
dikleĢmemiĢti ve garip, pürüzsüz koyu kahverengi halkalar vardı üzerinde. Sör John -ne
kadar uğraĢtıysa da- bu görüntüyü çeyrek yüzyıldır hafızasından silememiĢti. Kızın cinsel
organının üzerindeki kıllar ilk karısı Eleanor'unki gibi klasik V biçimde değildi - Eleanor'u
sadece bir kez banyoya girerken çıplak görmüĢtü çünkü çok seyrek seviĢmelerinde tüm
mumlan söndürüyorlardı. Kızın cinsel organının üzerindeki kıllar Ģimdiki karısı olan Jane'in