Test Drive | Page 111

meĢguldüm ama ağır kürk içinde sıcak kalmanın iyi bir yöntem olduğunu anlamıĢtım. Teğmen Gore'un kızak takımındaki biz zavallıların kat kat giydiği pamuklu elbiselerden çok daha uygundu. Kürkün ya da hayvan derisinin altında çıplak olunca vücut ısınmaya ihtiyacı olduğunda ısınıyor, fazla efor sarf edip serinlemeye ihtiyaç duyduğunda serinliyordu. Fazla terler insan vücudundan kurt ya da ayı derisinden yapılma kürklere geçiyordu. Biz Ġngilizlerin giydiği pamuklu elbiseler ise neredeyse anında terle ıslanıyor, asla tam olarak kurumuyor, yürümeyi ya da kızağı çekmeyi bıraktığımızda hemen donuyor ve böylece soğuğu önleyici özelliğini neredeyse kaybediyordu. Gemiye döndüğümüzde üzerimizdeki kıyafetlerin ağırlığının yola çıkarkenki ağırlıklarına göre iki katına çıktığına Ģüphem yoktu. Ben... ben daha uygun bir zamanda gelirim diye kekeledi Sör John ve yanımızdan geçti... Kaptan Sör John Franklin sarsılmıĢtı ama bunun nedeni kadının anadan doğma çıplak oluĢu muydu yoksa revirde gördüğü baĢka bir Ģey miydi bilmiyorum. BaĢka bir söz etmeden revirden çıktı. Bir dakika sonra McDonald beni arkadaki bölmeye çağırdı. Kız, daha doğrusu yerlilerin medeni ülkelerin kadınlarına göre daha çabuk ergenlik çağına girdiğini kanıt/arcasına geliĢmiĢ bu genç kadın kalın parkasını ve fok derisinden pantolonunu üzerine giymiĢti. Doktor McDonald ĢaĢkın, hatta üzgün görünüyordu. Ona sorunun ne olduğunu sorduğumda hareketlerle Eskimo kadından ağzını açmasını istedi. Sonra bir fener ve bir aynayı kaldırarak ağzının içini daha iyi görebilmemi sağladı. Dili köke yakın bir yerden kesilmiĢti. Gördüğüm kadarıyla -ve McDonald da benimle hemfikirdi- dilinin çiğnemesine ve pek çok yiyeceği yemesine yetecek kadar küçük, bir kısmı duruyordu. Ama karmaĢık sesleri kesinlikle çıkaramazdı. Tabii yerlilerin dillerinin karmaĢık sesler çıkarmayı gerektirip gerektirmediğini bilmiyorum. Dilinin kalan kısmındaki yaralar eskiydi. Bu kesme olayı yakın zamanda gerçekleĢmemiĢti. Korkuyla geriye çekildiğimi itiraf ediyorum. Bunu kim bir çocuğa yapardı? Ve neden? Ama ben 'kesim' sözcüğünü kullandığımda Doktor McDonald kibarca bunu düzeltti. Tekrar bakın Doktor Goodsir, diye fısıldadı. Burada dikkatle yapılmıĢ cerrahi bir kesim yok. Hatta taĢtan bıçak gibi kaba bir alet bile kullanılmamıĢ. Zavallı kızın dili daha yaĢı çok küçükken çiğnenmiĢ. Ve kopan yer dilin köküne o kadar yakın ki bunu kendi kendine yapmıĢ olamaz. Kadından bir adım uzaklaĢtım. BaĢka bir sağlık sorunu var mı? diye sordum eski bir alıĢkanlıkla Latinceyi kullanarak. Kara Kıta'da ve Müslümanların yaĢadığı ülkelerde Ġbrani geleneğinin devam ettirilerek kadınların acımasızca sünnet edildiğine Ģahit olmuĢtum. BaĢka bir sorunu yok, diye yanıt verdi McDonald. Daha sonra Sör John 'un aniden yüzünün beyazlaĢmasının ve ĢaĢkınlığının nedenini anladığımı düĢündüm ama McDonald'a bu bilgiyi komutanımızla paylaĢıp paylaĢmadığını sorduğumda, komutana bundan bahsetmediğini söyledi. Sör John bu bölmeye girmiĢ, Eskimo kadını çıplak halde görmüĢ, heyecanla dıĢarı çıkmıĢtı. McDonald