Mektup
Mehmet Memdoğlu
12 Eylül 1980 askerî darbesinin şartlarının
oluşmasının beklendiği, anarşi ve terörün
gündemden düşmediği, her gün yüzlerce
insanın “izm”ler uğruna sebepsizce
öldürüldüğü günler Türkiye’sidir.
İsmail, liseyi yeni bitirmiş 18 yaşında bir
delikanlıdır. Çevresi tarafından sporcu
kişiliğiyle takdir ediliyor olsa da mahalle
arkadaşları arasında, fidan gibi boyu ve
yakışıklığıyla ön plana çıkmaktadır. Aşırı
özgüveni nedeniyle, muhalif ve aykırı
kişilik yapısını gizleyemez, zapt edemez…
Bir akşam vakti sokak ortasında tartıştığı
ağabeyinden
yediği
tokadı
hazmedemeyen
İsmail,
bir
anlık
kızgınlığına yenik düşer ve “bu saatten
sonra artık bu şehirde yaşayamam”
diyerek, tüm sevdiklerini terk edip, “taşı,
toprağı altın” dedikleri İstanbul’un
yolunu tutar.
Dönemin şartları düşünüldüğünde 18
yaşında bir delikanlı için zorlu, zorlu
olduğu kadar tehlikeli bir ortam ile karşı
karşıyadır artık. Aralarında mahalleden
tanıştığı
isimlerin
de
bulunduğu
Üsküdar’da, çoğunlukla günlük işlerde
çalışan işçilerin kaldığı eski bir otele
yerleşir. Kaldıkları otel sağlıksız bir
mekândır,
(odalardaki
pire
ve
tahtakurusu, katlarda cirit atan fareler…)
günün ekonomik şartlarına göre oldukça
pahalıdır fakat kalabilecek güvenli bir
başka
otel
bulmak
zahmetine
katlanmaktan da iyidir.
33