Telmih Dergisi 1. Sayı Şiir, Hikaye, Makale, Fotoğraf | Page 80
“Boşuna uğraşıyorsun. Gerekirse bi yirmi sekiz
yıl daha bekleyeceğim ama eninde sonunda
atlayacağım. Yapma. Tutma beni.”Elindeki
patikleri Zahide’ye giydirirken, bu sefer onu
izlemek yerine ta gözlerinin içine baktı:“Bak
Zahide, ben kimsenin onarmadığı, fark etmediği o sokak lambasıyım. Sense kimsenin geçmediği o dönemeç. Benim şu dünyada tek vasfım,
o dönemeci aydınlatmak. Bırak, var olduğumu
hissedeyim. Bırak aydınlatayım seni. Sen atlamak için geldinse bu dünyaya, ben de tutmak
için gelmişim. Sorma artık. Nedeni yok işte.
Bin kere denesen atlamayı, ben bininde de tutacağım seni.”
SAMED KARADAĞ
|| YAĞMURLU KARANFİL||
Bir karanfil sevdası başımda;
Serilmiş ayaklarıma...
Hissetmezsem de bilirim yüreciğim!
Odun meşalesi gibi,
Tütüyor ucumda...
Tutunamıyorum Allah'ım!
Serilmiş yapraklar etrafa;
Üzerimde kararan çamlar...
Yağmur kuyumu kazıyor,
Karıncalar beynimde dolaşıyor,
Bir seni duyuyorum ey soğuk rüzgar!
Islıklayınca kuşları,
Susunca beni yelliyorsun.
Aklımı deşiyor yolculuğum,
Hâlâ sev beni!
Ağarmış saçlarım.
Bir elestin duasıyım artık,
Türküm söylenmiş,
Yerim hazırlanmış,
Tek kişilikmiş oda ...
Olur muydu bu da ?
İşte öyle bir yağmur karanfili
Sizi istiyorum....
Tut beni Allah'ım!
Çekiliyor ayaklarım.
Tut beni Allah'ım!
Tutmuyor saçlarıma taraklarım.
Oysa ne sevmiştim benim olmayanı,
Susamlı simitler gibi sarmıştım.
Kokusu berrak ötesiydi
Hayalli uçurtmalarım ,kıvrak balonlarım...
Ah gençliğim!
Selametin kulağımda,
TELMİH | 78 | SAYI:1 YIL:1