Telmih Dergisi 1. Sayı Şiir, Hikaye, Makale, Fotoğraf | Page 56

GÖKÇE ÜSTÜNDAĞ || HASRET- İ FÜNUN || Şimdi alacalı bir renk isminde gök şekillenirse Beladan sonra öter zindandaki duvarlar Ağaçtaki dal konuşur da, geride kalır rüzgâr Unutulmamış rüyalar birikir Dil bilmeyen acılarımıza eş değer Güpegündüz karanlıklardan doğma bir sesten Başka hiçbir gürültü değildir yaşanmışlık Hevesinde merhabalar barındıran, Vedalar birikimidir zaman Ağlamaya yarım kalmış, Telaşlı öğle vakti arifelerinde Çığlık bulmuş bir yağmurdur yalnızlık Alışmışlığın dışında... Sabırla beklenen bir hecedir İçimi müjdeleyen Bir gıcırtı duysam Ürperti düşer sessizliğime Yalnızlığı duymak daha zordur belki de Garbın ve Şark'ın savaşında Bir ben bulanıyor zamana Sahteliklerinin tüten acısı birikmiş Hücreme Zihnimde tarifi güç bir işçilik Kendimin yalnızlığında İçimden gelir En öpülesi sözcüklerim Zamanın yarısından yakın bir veda Hutbesinde çocukluğum yazıyor Sakallarından kalma tortular var avuçlarımda Kendime yetmeyen güç gösterişimde Hasreti finun bir insan oldum yoruldum Kekeme güvercinlerin kanadında Güneş yükseliyor içimden içime İlk kaybedişimde bir k'adındım Irzına geçirecek sükûtlar arardı Kıvrılmayan acılarım TELMİH | 54 | SAYI:1 YIL:1