buydu. Doğaldı. Belli bir prizmadan dünyaya bakıştı. Kendi yazdıklarım bana hiç fantastik gelmez, normal şeylerdir onlar, gerçek çizgisi ve mantık her zaman vardır.( Andaç 1999:116) diyen Eray’ ın eserleri üzerinde yapılan tez çalışmalarında olağanüstü fantastik kurguyu görmek mümkündür.
Nazlı Eray romanlarında, öykülerinde olağanüstü geçişler ile fantastik kurgu sağlanmıştır. Buda yazılan eserlerde olaya değişkenlik katması bakımından önemlidir. Okuyucuyu ışınlanma yoluyla bir yerden başka bir yere götürür. Kısaca Eray’ ın iki örnek verecek olursak“ Arzu Sapağında İnecek Var” romanında olağanüstü fantastik öğeler görmek mümkündür olacaktır. Raman da olay Ankara’ da başlar. Semra Özal ve Maria Antoinnette Eray’ a söyleyişe gelirler. Söyleyişi bittikten sonra bir diskoya giderler. Diskoda Mozart ile öpüşünce kendini devrim Fransa’ sında zindanda bulur. Zindandan kurtulmak için Mehmet ile öpüşür ve bir anda ışınlanarak 1989 yılında 2020 yılının New York’ una geçerler. Burada Mehmet’ in düşlerinde kendini seyreder. Bir öpüşme ile de Mehmet, kendini astronot olarak Ay yüzeyinde bulur. Buradan kurtulmak için bir daha öpüşürler ve Cinci Hocanın evine giderler. Cinlerle anlaşan hoca postu uçurur. Postla 10 Ekim 1967 yılına giderek devrimci Che Guevera’ yı kurtarırlar. Romanı okuduğumuzda bir çok olağanüstülükler göze çarpmaktadır. Bir öpüşmeyle mekân değişimi robotlar, insanların düşüncelerinin görülmesi, Cici Hocanın cinlerle anlaşıp yirmi iki ses geriye zaman da yolculuk yapması Guavere’ yi kurtarması gibi olağanüstü olayları fantastik biçimde işlemiştir. Hayal gücünün sınırlarını zorlayan bir yapıda verilmiştir. Kısmen bilim kurgu olarak da düşünebiliriz. Bu yazarın hayal gücünün sınır tanımaz bir şekilde işlendiğini görebilmekteyiz.
Son dönemde yeni basımı yapılan“ Elyazması Rüyalar” romanına baktığımızda yazarımızın dediği gibi gerçek hayattan kesitler görebiliriz. Eray’ ın bir çok romanda karakter olarak ya kendisi ya da isimsiz olduğunu görürüz. Eray’ ın yazmış olduğu esrelerin en büyük özelliği de budur romana bakacak olursak başlangıç Ankara’ da Abalı Dede Türbesinde kahramanın uyanmasıyla başlar. Bu türbeye şifa bulmak için gelirler ve bura da rüyaya dalarlar. Kahramanın burada rüyaya dalanlar ile kendi rüyasının karışması ve kendi rüyalarını, anılarını bulmaya çalışması bunu yaparken de geçmişini tekrardan gözden geçirmesine olanak sağlar. Rüyadan uyanıp cinsiyet değiştiren, kendi cenaze tabutunu taşıyan adam, kitabın içinde fırlayan kişiler, kendi anılarının geçmişinin yazılmış olduğu defteri kaybetmesiyle geçmişi silinen kahraman … Birçok olay olağanüstü şekilde sunulmuştur. Böylelikle Eray kendi hayatından hareketle düş ile gerçeği birleştirmiş okuyucuyu tekdüzelikten, sıradan bir metinden farklı dünyalara çekmiştir. Tıpkı Arzu Sapağında İnecek Var romanında olduğu gibi mekânlar arası geçişi olayın merkezine yerleştirmiştir.
Fantastik olay sonuç olarak kolay gibi gözüken ama içine girdiğinizde büyük bir hayal gücüne sahip olmak gerektiği görmekteyiz. Bu türde yazılacak bir esrede en önemli şeydir hayal. İnsanoğlu var oldukça bu yetinin de varlığı devam edecektir. Nazlı Eray son dönemin popüler tarzını yansıtan en önemli yazarlarımızdandır. Eray’ ın eserleri bu konuda bir çok dile çevrilmiş ve tez çalışmaları ile uluslararası boyutta kendini kanıtlamıştır. Yalnız bugüne değil gelecek nesillere de esin kaynağı olacaktır.
TELMİH | 72 | SAYI: 1 YIL: 1