Telmih Dergisi 1. Sayı Şiir, Hikaye, Makale, Fotoğraf | Page 73

MURAT KARATEPE || FANTASTİK ROMAN VE NAZLI ERAY || Türk edebiyatında son dönemin popüler kültürü olan fantastik/kurmaca günümüzde en çok yazılan yapıtlar arasında yer almaktadır. Edebiyatımızda bu türe kısaca bakacak olursak Muhayyelat-ı Aziz Efendiyle başlayan ama daha önceden de var olan hikaye ,öykü, mesnevi ve destanlarda yer almış bir tür olarak görebiliriz fantastik yapıyı. Bu durum bizim fantastik türdeki temelin sağlam bir yapıya ve geleneğe sahip olduğunu gösterir. Peki fantastik olay/kurgu nedir? Kısaca tanımlamak gerekirse yazılan olayın gerçekte olmayıp tamamen hayali olan düşlerdir. Fantastik kavramı hayal gücünün serbestçe işlendiği bazen olağanüstülükleri katarak okuyucuyu farklı düşlere çekebilmesidir. Bu türün bizin edebiyatımıza gelmesi ve ayrı tür olarak işlenmesi 18.yy’dan sonra gelişecektir . Türk edebiyatında bu türde özellikle Tanzimat edebiyatında sonra gelişme göstermiştir diye biliriz. Fantastik kurguyu bu anlamda düşündüğümüzde Muhayyat-ı Aziz Efendi , Ahmet Mithat Efendi ,Hüseyin Rahmi Gürpınar, Sait Faik Abasıyanık gibi sanatçılarımızın da bu türde esre verdiğini görebilmekteyiz. Türk edebiyatının bu türde gelişiminin yavaş olmasının sebeplerinden biride batı dünyasında roman; aşk, macera, polisiye, tarihsel,sosyal,fantastik gibi bölümlere ayrıldığını ve konuları birbirine katarak işlememesinden dolayı her tür kendi alanında başarılı olabilmiştir. Belki de en farklı tür olan fantastik bakış açısının doğmasına sebep insanoğlunun hayali ve sınırları aşmak istemesi, bilimsel olarak hayali kurulup ama yapılamayan durumlarda aklın ve mantığın dışına çıkılmıştır. Batı edebiyatına bu anlamda bakacak olursak fantastik türde çığır açtığını görmekteyiz. Belki de bunun gelişmesinde kapitalist sistemin etkisini de düşünebiliriz. Bilimkurgu ve fantastik öğeleri bir araya getirerek sinemaya aktarılması okuyucunun daha fazla ilgisini çekmektedir. Bunun için bir çok batılı esre fantastik kurguya sahiptir. Harry Potter, Yüzüklerin Efendisi, Alice Harikalar Diyarında, Narnia Günlükleri… gibi ismini çoğaltacağımz bir çok fantastik eser bulunmaktadır. İçinde cadılar, periler, sihir ,büyü…vb. kavramların olması okuyucunun ilgisini çekmiştir. Artık normal bir insandan hayat parçaları alınmamıştır. Okuyucu ve izleyici farklı dünyaları görmek istemiş böylece hayal gücünü zorlayacak eserler ortaya çıkmıştır. Türk edebiyatında bu türde gelişmenin olduğunu görmekteyiz birazda çağın etkisiyle fantastik olayda hız kazanmıştır. Bu anlamda Türk edebiyatında önde gelen ve yazmış olduğu öykü ve romanlarıyla kendini kanıtlamış en önemli bayan yazarlarımızda olan Nazlı Eray fantastik türün bayrağını en önde taşıyan temsilcilerinden biridir diyebiliz. Nazlı Eray yazmış olduğu eserlerinde gerçek ile hayali birleştirmiştir. Kurguda olağanüstü olaylar olmakla birlikte okuyucuya gerçek yaşamdan kesitlerde sunmaktadır. Eray’da fantastik kurguyu biz okuyuculara hissettiren yazar kendi yazılarını şöyle tanımlar.” Ben fantastik gerçekliğe yönelmedim. Daha doğrusu beni bu türe yönelten ivmeler ve etkiler yoktu. Benim olayları algılayışım , çözümleyişim ve öykü olarak son dönemlerde roman olarak kağıda döküşüm TELMİH | 71 | SAYI:1 YIL:1