TED Meşale Dergisi 36. Sayı | Page 30

Özellikle okul bazlı bütçe uygulaması ile ilk defa temel eğitim kademesindeki okullara da doğrudan bütçe gönderilmesi , yıllardır süregelen finansal kaynak sorunlarının okul temelli bir yaklaşımla çözülebilmesi yolunda atılan oldukça önemli bir adımdır . Bununla birlikte , eğitim yönetişimi ve finansmanında okul temelli bir anlayışın geliştirilmesi ve bunun etkin bir şekilde uygulanması ; okullara verilen yetki ve sorumlulukların açık , net ve iyi tanımlanmış olmasını , şeffaflık ve hesap verebilirlik mekanizmalarının geliştirilmiş olmasını ve başta yöneticiler olmak üzere okulların fiziki , teknik , hukuki ve idari olarak , bütünsel bir yaklaşımla desteklenmesini gerektirmektedir .
Türkiye ’ de eğitime ayrılan kamu kaynakları , dünya genelinde kabul edilen minimum eşik değerin altında kalmaktadır . Bugün eğitim finansmanında kamu kaynaklarının artırılmasına duyulan ihtiyaç , her zamankinden daha fazladır .
Dünya genelinde eğitimin finansmanı için minimum eşik değer olarak kabul edilen oranlara göre hükümetler ; GSYH ’ nin en az % 4- % 6 ’ sını ve / veya kamu harcamalarının en az % 15- % 20 ’ sini eğitime ayırmalıdır . Bunun yanı sıra COVID-19 salgını ve yaşanan diğer krizler nedeniyle bugün eski taahhütlerden çok daha fazlasının gerektiğine dikkat çekilmektedir . Türkiye ’ de ; 2022 yılında yaklaşık 274,5 milyar TL olarak belirlenen toplam eğitim bütçesinin GSYH ’ ye oranı , geçen seneye göre azalarak % 3,48 ’ e gerilemiştir . Bu oranla Türkiye , eğitim finansmanında dünya genelinde kabul edilen minimum eşik değerin de altında kalmaktadır . Toplam eğitim bütçesinin merkezi yönetim bütçesi içindeki payı da son altı yıldır azalarak % 15,67 ’ ye gerilemiştir . Bu oranı kamu harcamalarından eğitime ayrılan payın bir göstergesi olarak aldığımızda ise Türkiye , kamu kaynaklarından eğitime ayrılan pay bağlamında minimum eşik değerin sınırında bulunmaktadır . 2022 yılında yaklaşık 189 milyar TL olarak
28