Türkiye Cumhuriyeti ’ nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ’ ün Nutuk ’ un hemen başında çizdiği bu tablo yalnızca I . Dünya Savaşı ’ ndan yenik çıkmış bir devletin işgale başlanan topraklarını anlatmıyordu . Bir Orta Çağ tarım devleti olarak örgütlenmiş Osmanlı Devleti ’ nin sanayileşmeyi yakalayamaması , uluslararası ticarette yer aramaması , yönetim anlayışını dönemin gereklerine göre güncelleyememesi gibi nedenlerle iki yüzyıla yayılan süreçte ekonomik varlığının ardından bağımsızlığını da kaybettiğinin acı bir özetiydi . Bu zaman diliminde kaybedilen toprakların yanı sıra aralıksız süren savaşlarda yaşanan nüfus kaybı da durumun korkunçluğunu artırıyordu . Anadolu ’ yu kaderine terk eden Osmanlı yönetimi büyük savaşın ardından kendi çıkarlarını milletinkinin üstünde görerek elde kalan toprakların işgaline ve sömürge tipi bir yönetime razı gelmişti . İşgal güçlerinin faaliyetlerine başladığı bölgeler başta olmak üzere halkta ve ulusun kaderini padişahın iki dudağı arasına hapsetmeyi asla düşünmeyen asker-sivil aydınlarda direniş için kıpırdanmalar daha Mondros Mütarekesi imzalanır imzalanmaz başlamıştı . Yorgun , yoksul ama bağımsızlık kıvılcımları saçan bu kitleyi bir araya getirecek , büyük kurtuluş meşalesini tutuşturacak atılım 19 Mayıs 1919 ’ da yaşandı .
Yarbay rütbesiyle girdiği Çanakkale Savaşı ’ nda albaylığa yükselmiş , I . Dünya Savaşı içinde generalliğe terfi etmiş Mustafa Kemal , Harbiye yıllarından itibaren hem saray çevrelerince hem de 1908 ’ de iktidara gelen İttihat ve Terakki içinde tanınan bir subaydır . İki tarafın da hem yanında olmasını istediği hem de kendisinden çekindiği o dönemde de bilinmektedir . Akıl yolundan ayrılmayan Kemal Paşa , atamayla geldiği askerî görevler dışında bir makamda bulunmamanın avantajını Mondros sonrası süreçte kullanacaktır . İngiliz ordusunun mütareke maddelerini kendi lehine yorumlayarak girişebilecekleri işgal hareketlerine önlem olarak Karadeniz ’ deki bazı karışıklıkların önlenmesi amacıyla resmî görevle Anadolu ’ ya adım atmayı planlar . Başarıyla yönettiği sürecin sonunda “ direniş gösteren Türk toplulukların dağıtılıp silahlarına el konulması ” gibi görevlerle 9 . Ordu müfettişliğine tayin edilen Mustafa Kemal istediğini almıştır . Onu bu göreve getirenler İngiliz yönetiminin isteklerini gerçekleştirdiğini sanırken o , 3 ve 4 . Kolordularla birlikte Diyarbakır , Elazığ , Bitlis , Ankara ve Kastamonu illerinde bulunan kolordulara da emir verme yetkisini donanarak büyük bir destanın ilk satırlarını yazmak üzere 16 Mayıs 1919 ’ da İstanbul ’ dan Samsun ’ a demir almıştır .
19 Mayıs ’ ta vardığı Samsun ’ dan 25 Mayıs günü Havza ’ ya hareket eden Mustafa Kemal , 29 Mayıs ’ ta Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerine çektiği telgrafla İzmir ’ in işgalinin protesto edilmesini bildirmiş ve bu sayede tüm yurtta doksan altı miting düzenlenmiştir . Bu gelişmenin üzerine durumdan rahatsız olan Osmanlı hükümeti , Mustafa Kemal ’ e İstanbul ’ a dönmesi emrini vermiştir . Bu emri dinlemeyen Mustafa Kemal , Erzurum , Ankara ve Konya ’ daki kolordularla iletişim kurarak 12 Haziran 1919 günü Amasya ’ ya hareket etmiş ve burada bir genelgeyle Millî Mücadele ’ nin başladığını duyurmuştur .
10