TED Meşale Dergisi 33. Sayı | Page 12

Var kitabında . Bu küçük pasaj , Şensoy ’ un tiyatroya bakışını yansıttığı gibi yaşam görüşünü de ortaya koyar . Ustası saydığı Brecht ’ i bile cahillikle suçlayacak kadar açık yürekli , her zaman doğrunun peşinde bir insandır çünkü Şensoy . Konu tiyatro , kültür hayatımız , siyaset , edebiyat veya ne olursa olsun , Ferhan Şensoy ideolojilerden , günün eğilimlerinden , resmi veya gayrıresmi sansürden bağımsız hareket ederek görüşlerini kitaplarında veya oyunlarında açık açık dile getirmekten çekinmez . boyunca oynayarak bir dünya rekoruna imza atacağı Ferhangi Şeyler adlı tek kişilik oyununu yazmaya bu koşullarda karar verir . Çok kısa sürede tamamlanan metinle sahneye çıkar , ölümüne dek Türkiye ’ nin hemen her köşesi ve dünyanın çeşitli yerlerinde 3.000 ’ e yakın temsille seyirciyi selamlar . Oyunun ikinci perdesinin büyük bölümünü günlük gazetelerden haberler okuyarak yorumlamaya ayırır . Oyun bu yönüyle hiç eskimeyen , günlük güncellenen bir yapıya kavuşur .
1980 yılında kurduğu Ortaoyuncular adlı tiyatrosu da her türlü hakikatin yüksek sesle söyleneceği , tiyatro tarihinin bütün kazanımlarının tekniğe yedirileceği , hiçbir ekole körü körüne bağlanmayacak bir anlayışla yola çıkar . Bu toplulukla sahneye koyduğu ilk oyun Şahları da Vururlar ’ dan itibaren Magic Circus ’ tan edindiği deneyimlerle devingen bir tiyatro yaratır . Yıllar içinde sahnelediği oyunları yeniden yazıp yönetecek , daha önce denenmemiş pek çok tekniği , sahnelerin aşina olmadığı konularla birleştirerek tiyatroda adeta bir devrim yaratacaktır .
Şensoy ’ un Ortaoyuncular ’ la yaptıkları hem olumlu hem olumsuz anlamda büyük tepkilerle karşılaşır . Bunların başlıcası , tarihimize kara bir leke olarak yazılan Şan Sineması yangınıdır . Ferhan Şensoy ’ un 1987 yılında yazıp yönettiği Muzır Müzikal adlı oyun İstanbul ’ da Şan Sineması ’ nda oynanmaktadır . Oyuna basının ve seyircinin ilgisi büyüktür . Ne var ki oyunun eleştirdiği gerici toplum kesimleri de Şensoy ’ la yakından ilgilenmektedir . Mektup ve telefon yoluyla ölüm tehditleri alır Ferhan Şensoy . Oyunu sahneden kaldırmayı bir an bile düşünmez . Ancak karanlık güçler , daha sonra resmi kayıtlara “ elektrik kontağından çıktığı ” yazılsa da oyunun sergilendiği sinemayı yakarlar 7 Şubat 1987 gecesi . Sinemanın bekçisi alevler arasında can verir .
Ortaoyuncular Tiyatrosu ekonomik anlamda zordadır artık . Şensoy , 33 yıl
Ferhan Şensoy , ağırlıklı olarak kendi yazdığı oyunları sahnelese de dönem dönem , kendi üslubuna yakın kimi yabancı yazarların oyunlarını da büyük oranda uyarlamayla sahneye taşır . Bunların içinde parlayan üç örnek , Karl Valentin ’ in İçinden Tramvay Geçen Oyun , Pieerre Hanri Cami ’ nin Yorgun Matador ve antik Yunan dünyasından Aristofanes ’ in klasiği Eşekarıları ’ dır . Bu oyunlarda Şensoy , klasik ve deneysel tiyatro anlayışlarına “ Ferhangi ” dokunuşlarını katarak o günün Türkiye ’ sini sahneye taşır . Nazi rejimini yaşamış Valentin ’ in oyununu sergilerken 1987 yılında SS üniforması giymiş oyuncuların İstiklal Caddesi ’ nde ve tiyatro girişinde kontrolü yapması ve bu sorgulamaya yurttaşların hiç sesini çıkarmadan uyması basının gündemini işgal ettiği gibi akademik çalışmalara da konu olur .

Ferhan Şensoy ’ un Ortaoyucular ’ la Türkiye ’ ye kazandırdıkları yalnız sahnelediği oyunlarla sınırlı kalmaz . Ortaoyuncular ’ ın kuruluşundan bir yıl sonra Nöbetçi Tiyatro adıyla sınavla kursiyer kabul eden bir gençlik tiyatrosu y

10