TED Meşale Dergisi 33. Sayı | Page 13

kurar Şensoy . Başta Rasim Öztekin olmak üzere ilerleyen yıllarda Ortaoyuncular ’ ın ana kadrosunu oluşturacak oyuncular buradan yetişir . Şensoy ’ un Türk kültür hayatına bir büyük katkısı da 1885 yılında Mimar Campanaki tarafından inşa edilip 87 yıl tiyatro , 17 yıl sinema olarak hizmet veren Ses Tiyatrosunu 1989 yılında satın alarak aslına uygun şekilde restore edip tekrar bir tiyatro mekânına çevirmesidir . İstiklal Caddesi ’ ndeki Halep Pasajı ’ nda konuşlu bu tiyatroya gidenleri kapıda şu levha karşılar : “ Bu tiyatro Ferhangi Şeyler oyununu izleyen 112.437 Anadolu tiyatroseverinin ödediği bilet parasıyla halk tarafından onarılmıştır .” Şensoy ayrıca , Türk tiyatrosunun iki büyük ismi Münir Özkul ve Erol Günaydın ’ ı uzun yıllar sonra tekrar sahneye çıkartarak jübilelerini Ortaoyuncular ’ da yapmalarını sağlayacak , bu yönüyle beslendiği kaynağa saygısını sunacaktır .

�����������������

ilgili sunduğu dişe dokunur tek gerekçe bile yoktur . Kavuğu sahibine devredemeden ölmek kaygısıyla yazdığı vasiyetini yıllarca Ses 1885 ’ te sergilenen kavuğun içinde saklayan Şensoy , yaklaşık altı asırlık bir geleneği temsil eden kavuğu 2016 yılında çırağı Rasim Öztekin ’ e devreder .
Çıraklığın hakkını vermiş bir kalfa , ustalığın sorumluluğunu sonuna kadar yerine getiren bir hoca olarak Ferhan Şensoy ’ un Felek Bir Gün Salakken adlı tek kişilik oyununda kullandığı şu dizeleri onun konuya nereden yaklaştığının özetidir :
����� �������
Ferhan Şensoy ’ un geniş kitlelerce tanınmasının önünü açan , ne yazık ki kitapları ve oyunları değil , televizyon işleridir . 1987 tarihli , tek kanallı TRT dizisi Varsayalım İsmail , dönemin mizah

Bu süreç , bir kab değiştirme serüven enilenme , aslında var olan yeniliğ anlayışıyla uyuşmasa da seyirciden olumlu tepkiler alır . Daha sonra özel kanallarda da çeşitli yapımlara imza atan Şensoy ’ un , televizyonun gerekliliklerine veya izlenme oranı kaygısına kapılmadan ürettiği işler , bugün bile dijital platformlarda o dönemlerde doğmamış kuşakların ilgisini kazanır . Tam bu dönemde , 1989 yılında Münir Özkul , Kel Hasan Efendi ’ den İsmail Dümbüllü ’ ye , ondan da 1968 ’ de kendisine geçen “ Kavuk ” u Ferhan Şensoy ’ a devreder . Bu olay henüz 40 yaşına gelmeden “ komik-i şehir ” olarak onurlandırılan Şensoy ’ un ününü daha da artırır . İlerleyen yıllarda çeşitli çevreler Şensoy ’ un kavuğu hak etmediğini , artık devretmesi gerektiğini sıkça dile getirir . Ne var ki söz konusu çevrelerin bu konuyla

Bu sahne bir okuldur Ustam Münir Özkul ’ dur Meddah Aşkî , Meddah Sururi Kel Hasan Efendi , Dümbüllü İsmail Bu sahneden geçtiler … Alkışlayın onları Siz beni boşverin , onları alkışlayın …
70 yıllık yaşamı boyunca durmadan çalışan , üreten , doğrunun peşinde koşan , ustalarından aldıklarını çıraklarına aktaran Ferhan Şensoy , yalnızca doğduğu 20 . yüzyıl ile ilk çeyreğine tanık olduğu 21 . yüzyılda değil , dünya durdukça alkışı hak ediyor …
���������������������� ����������������
11