TED Meşale Dergisi 28.Sayı | Page 46

KETOJENİK DİYET NEDİR? Ketojenik diyet yüksek düzeyde yağ, orta düzeyde protein, düşük düzeyde karbonhidrat içeren bir beslenme modelidir. Uygulamada sağlıklı yağların bolca tüketilmesi destekleniyor, karbonhidrat ise yok denecek kadar az öneriliyor. Proteini de aşırı değil, kararında tüketmek gerekiyor. Son zamanlarda oldukça popülerleşse de aslında tarihi 1920’li yıllara dayanıyor. 90 yıl önce Dr. Russell Wilder tarafından epilepsi tedavisi olarak geliştirilmiş. Yıllar boyu ilaçla tedavi edilemeyen çocuk epilepsi hastalarında atak sıklığını Vücudun ketozis moduna girebilmesi için karbonhidratı neredeyse tamamen kesmek gerekiyor. azaltmaya yönelik bir beslenme şekli olarak kullanılmış. Sağlıklı bir insan metabolizmasında; vücut, enerji ihtiyacı için ilk olarak karbonhidrat kaynaklarını kullanır. Ketojenik diyette, düşük karbonhidrat alımına bağlı olarak vücut, yağı enerji kaynağı olarak kullanmaya başlar. Vücut enerji üretmek için ilk olarak glikoz moleküllerini ve ketonları kullanır. Ketojenik diyet programında amaç; keton cisimciklerini üretmektir. Uzun süreli açlık ya da yüksek miktarda yağ alımına bağlı olarak ketonlar üretilir ve bu duruma ‘ketozis’ denilir. Ketozis durumunda, vücudunuz enerji için yağ yakma konusunda inanılmaz derecede istekli hale gelmektedir. Kişilere göre değişmekle birlikte bu diyet uygulamaya başlanılan 3. günden itibaren vücutta ketonlar üretilmeye başlanıyor ve bu glikozun yerini alıyor. Ketonun üretildiğini idrar ve serumdaki ölçümlerin yanı sıra nefeste aseton kokusundan da anlayabilirsiniz. Ketojenik diyet epilepsisi olan çocuklarda, atakların olmasını engellemek için kullanılan ve multi-disipliner yaklaşım ile uygulanması gereken bir tedavi şeklidir. Ketojenik diyetle beyin, bir adaptasyon yaşar ve glikoz yerine ketonları kullanmaya başlar. Ketonların kullanımıyla beraber nöronlarda oluşan anormal ve aşırı deşarjlar azalır veya yok olur, böylece büyük ölçüde nöbetler kontrol altına alınır. Son yıllarda, yapılan birçok deneysel ve klinik çalışma sonucunda ketojenik diyetle nöbet kontrolü üzerindeki etkiyi ortaya koyan metabolik yollar incelenmiş ve ketonemi ile nöbet geçirme arasındaki ilişki gösterilmiştir. Bu noktada ketojenik diyetin; sinirlerin işlev bozukluğunu, yaşanılan nöbetleri ve harabiyeti önlediği görülebilmektedir. Epilepsi konusunda yeri geldiğinde ilaç tedavisinden bile daha etkili olduğu gösterilen bu diyet doktor ve diyetisyen kontrolünde iyi sonuçlar getirebilmektedir. 45