Ketojenik diyet pek çok yan etkiye sahiptir
ve birden çok sağlık problemini beraberinde
getirebilir. Gelin bu sağlık problemleri neler
olabilir, beraber göz atalım:
•
46
Düşük karbonhidrat,
yüksek yağ miktarı
içeren beslenme
programları; kalp ve
damar hastalıklarına
zemin oluşturabilir.
Özellikle LDL
denilen kötü
kolesterolün artışına
neden olarak
ateroskleroz yani
damar sertleşmesi için
risk skalasını arttırabilir.
Diğer taraftan uzun süre
yapılan düşük karbonhidratlı diyetlerin
kalp ritmini bozduğuna dair veriler
bulunmaktadır.
• Ketojenik diyette kalsiyum atımı
hızlanır, bu tablo kemik yoğunluğunun
azalmasına yani osteoporoza (kemik
erimesi) neden olabilir.
• Ketojenik diyette, sebze-meyve
miktarının az olması; yeterli düzeyde
lif kaynaklarının alınamaması kabızlık
problemine neden olurken; yüksek yağlı
beslenme ishal, bulantı, kusma, gastrit
gibi pek çok sorunu tetikleyebilir.
• Ketojenik diyet demir, magnezyum,
kalsiyum gibi önemli minerallerin
emiliminde çeşitli bozukluklara neden
olabilir. Bu durum başta anemi olmak
üzere pek çok sistem hastalığına zemin
hazırlayabilir.
• Ketojenik diyet; böbreğin taşıdığı
yüke yük ekleyerek böbrek hastalıkları
görülme riskini arttırabilir. Özellikle
böbrek taşları oluşumunda tetikleyici
olabileceği ve ürik asit artışına neden
olabileceği vurgulanmaktadır.
Pek çok besin kısıtını içerisinde barındıran
ketojenik diyetin sürekli uygulanabilirliği
yoktur. Yapılıp bırakıldıktan sonra verilen
kiloların hızla geri alındığı ve metabolizma
dengesinin bozulduğunu
söylemek mümkündür. Kaliteli
yaşamın anahtarı; yeterli,
dengeli, sürdürülebilirliği
olan ve kişiye özel
planlanmış beslenme
programlarıdır.
Hipokrat’ın dediği
gibi “Besinler ilacınız,
ilacınız besininiz olsun.”