Kültür-Sanat
Türkiye’de güzel sanatlar tarihi Batılılaşma maceramızla paralel bir seyir izler. 18.
yüzyılda ordunun yenilenmesi amacıyla girişilen reformlar pek çok alanda olduğu
gibi eğitim ve güzel sanatlar eğitimini de doğrudan etkiler. Askerî okullarda subay
adaylarına harita çizmek veya okumak için verilen resim dersleri, kısa süre sonra
bu konuda yetenekli az sayıda öğrencinin Avrupa’ya resim eğitimine yollanmasıyla
sonuçlanır. Modern Türk resminin kurucusu kabul edilen bu kişiler “Asker ressamlar
kuşağı” olarak anılacaktır.
Tanzimat Dönemi’nden itibaren yürütülen yenileşme faaliyetlerinde en
önemli atılımların başında eğitim sisteminde yapılan değişiklikler gelir. Bu kapsamda
daha önce örneği olmayan okullar kurulur, kız öğrencilere kademeli olarak rüştiye
(ortaokul) ve idadi (lise) yolu açılır. Bu dönemde kurulan ve günümüzde Mimar
Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi adıyla hizmet veren Sanayi-i Nefise Mektebi ise
ülkemizin güzel sanatlar eğitimi veren ilk kurumudur. 1882 yılında Osman Hamdi
Bey’in idaresinde eğitime başlayan okulda yabancı hocalarla birlikte daha önce
yurt dışına eğitime gönderilmiş ve başarısını kanıtlamış sanatçılar görev alıyordu. II.
Meşrutiyet’in ilanıyla birlikte kızlara yükseköğretim yolu açılmış, daha önce kurulan
kız liselerinin müfredatına dâhil edilen resim dersleri içinse kadın öğretmen ihtiyacı
doğmuştu. Bu gelişmeler doğrultusunda, Türk kızlarına güzel sanatlar eğitimi
verilmesi için yıllardır çeşitli girişimleri bulunan Mihri Müşfik Hanım’ın müdürlüğüne
atandığı İnas (Kız) Sanayi-i Nefise Mektebi 1914 yılında açıldı.
12