TED Meşale Dergisi 25. Sayı | Page 46

15 yaşında ise Samuel Reshevsky, Arthur Bisguier ve William Lombardy gibi ustaları rekor bir skorla yenerek“ Dünyanın En Genç Satranç Ustası” olmuştur. Zekâsının ve başarılarının verdiği güvenle Fischer, 16 yaşındayken okulu bırakır. 1959’ da Rusya’ ya giderek“ I’ ve Got a Secret”( Bir Sırrım Var) adlı yarışmada en iyi 6 oyuncu arasına girer.
1960’ lı yıllar nadiren maçlara katılsa da satranca ara verdiği yıllardır. Çünkü Bobby, Rus oyuncuların şike yaptığını, birbirini kayırdığını düşünür. Sansasyonel demeçler vermeye, agresif kararlar almaya, bomba etkisi yaratan cümleler kurmaya başlamıştır artık. Ama asıl bomba 1970’ lerde gelir. Satranç, soğuk savaş döneminin en büyük rekabet sembollerinden biridir ve 1972 yılında satranç tarihinde 40 yıldır devam eden Rus üstünlüğüne
Amerikalılar tarafından ağır bir darbe indirilir. Artık yeni bir dönemin başlangıcıdır.
Amerikalıların altın çocuğu Bobby Fischer ise Rejkjavik’ te Boris Spassky’ i“ Asrın Maçı” diye adlandırılan mücadelede yenip“ 11. Dünya Satranç Şampiyonu” olur. Başkan Nixon tebriklerini iletir, New York şehri belediye başkanı 22 Eylül’ ü“ Bobby Fischer Günü” ilan eder ve Fischer satrançta dünya şampiyonu olan ilk Amerikalı olur. Ne var ki o gizemli Bobby Fischer’ dır! Elde ettiği dünya şampiyonluğunun ardından, 1975’ te Anatoly Karpov’ un karşısına çıkması beklenirken, Uluslararası Satranç Federasyonu FIDE’ ye bazı koşulların yerine getirilmesini aksi halde maça çıkmayacağını iletir. Sonuçta maça çıkmaz; unvanını kaybeder ve popülariteden, satranç dünyasından hızla uzaklaşarak yıllarca ortalarda görünmez. Edebiyat dünyasının Salinger’ ı varsa satranç dünyasının da Fischer’ ı vardır! Gizlendikçe efsane büyür; üzerine kitaplar yazılır, filmler çekilir.
Dönüşü de ortadan yok olması gibi sansasyoneldir. 1992’ de Belgrad’ da yeniden ortaya çıkar. Ruslar, beynine mesaj gönderir diye
44