dişindeki dolguları bile çıkarttığı iddia edilen
Fischer, turnuvaya katılmadan önce silahlı
korumalar, özel satranç masası, özel tuvalet
yüksekliği gibi ardı arkası kesilmeyen istekleri
ile yine olay yaratmıştır. Ancak tek olay bu
değildir. Soğuk savaş devam etmektedir ve ABD
Yugoslavya’ya ambargo uygulamaktadır. Fischer
maça çıkması durumunda 10 yıl hapis cezası ile
karşı karşıya kalacaktır. Fakat asi Bobby Fischer
kendinden bekleneceği şekilde ambargoyu
tanımaz ve Yugoslavya’da 20 yıl önce yendiği
Spassky ile tekrar karşı karşıya gelir, rövanşı
kazanır. Satranç dâhisi, cebine koyduğu 3.65
milyon dolarlık para ödülü ile kaçak hayatına
başlar. 12 yıl sonra Japonya’dan Filipinler’e
geçersiz bir pasaportla geçmeye çalışırken
yakalanan Fischer, 9 ay hapiste kaldıktan sonra
İzlanda’nın müdahalesiyle serbest kalır; 2005’te
ise İzlanda vatandaşlığına kabul edilir ve ölene
Olağanüstü Yükselişi ve Düşüşü” satranç severlerin
ilgisini çekebilir. Ayrıca tarihin en başarılı satranç
kitaplarından biri olan “Bobby Fischer Satranç
Öğretiyor”da satranç sporu ile ilgilenenler için 275
adet şah mat egzersizi yer alıyor.
Dikkat dağınıklığını engelleyen, planlı hareket
etmeyi öğreten, süratli düşünebilmeye yardımcı
olan, bireysel yeteneklerin ön plana çıkarılmasına
yardımcı olan, mücadele ruhu ile sistematik çalışma
prensibi kazandıran satranç ülkemizde de pek çok
gencin ilgisini çekmekte.
Spora tam destek veren Türk Eğitim Derneğinin,
Kızılırmak Sokak’ta bulunan binasının eskiden satranç
merkezi olması da meraklısı için küçük bir not.
“Satranç benim alter egom” diyecek kadar bu
spora aşk ile bağlı Bobby Fischer’ın 64 yıllık
hayatı aslında çok da uzun değil! Ne de olsa Lord
Byron’ın dediği gibi “Yaşam satranç için çok kısa!”.
dek orada yaşar.
Satranç dünyasının tartışmasız en enteresan
kişiliği Bobby Fischer, gerçek satranç motorlarının
yaratılmasından çok daha önce rakipsiz görsel
hafızası ile adeta bir makine gibi sahnelerdedir.
Satranç dünyasına “Fischer Satrancı” ve “Fischer
Saati”ni kazandırmış olan usta oyuncu, nevi
şahsına münhasır saldırgan üslubu ile adını
satranç tarihine kazımayı başarmıştır. Satranç
sporuna strateji konusunda devrim niteliğinde
yeniliklerin gelmesini ve literatürün genişlemesini
sağlamıştır.
1970-1972 arası rakiplerine şaşırtıcı bir
şekilde hükmeden ve yalnızca üç yıl dünya
şampiyonu kalabilen Fischer’ın sırrı belki
gerçekten de beyninin derinliklerinde gizli idi.
ABD’li büyük usta Robert Byrne kendisine bir
psikiyatriste görünmesini önerdiğinde cevabı:
“Bir psikiyatristin beynim üzerinde çalışma
ayrıcalığına sahip olabilmesi için para ödemesi
gerekir.” olmuştur.
Edward Zwick’in yönettiği “Şah Mat” adı ile
Türkçeleştirilen “Pawn Sacrifice” isimli film,
Liz Garbus’un yönetmenliğini yaptığı “Bobby
Fischer Dünyaya Karşı” belgeseli, satranç
dünyası için başucu kitabı sayılan 1957 ile 1967
yılları arasında oynadığı maçları kapsayan
“Unutulmaz 60 Maçım” ve Frank Brady’nin
kaleme aldığı “Oyunsonu: Bobby Fischer’ın
45