Roma İmparatorluğu’nun en güçlü
zamanlarının Ankara’sında tahminen 200
bin kişi yaşamaktaydı. Augustus Mabedi
merkez olmak üzere çevresinde gelişen
Roma Ankara’sı günümüzde Tren İstasyonu
ve Gençlik Parkı’nın bulunduğu alandan,
Hacettepe Üniversitesini içeren bölgeye
kadar uzanmaktaydı. Küçük Ankara Çayı,
Roma şehirlerinin içerisinden yüzlerce
yıldır olduğu gibi akmakta ve Ankara’dan
geçen imparatorluk yolları doğuya doğru
uzanarak orduları, tüccarları; Hristiyanlığın
yaygınlaşmasından sonra ise keşişleri misafir
etmekte, büyük Roma şehirlerini birbirine
bağlamaktaydı. Ancak zaman içerisinde Gaul
veya Britanya gibi diğer Roma kentlerinden
bile daha büyük hale gelen şehir bu kullanışlı
güzergâhlar sebebiyle yeni toprak heveslisi
işgalcilerin her dönem iştahını kabarttı.
Ancyra’sını gözümüzde canlandırmamıza
yardımcı olmaktadır. Amfi tiyatrosu,
tapınakları, kamusal ve özel yapıları ile Roma
İmparatorluğu’nun altı kuleli bir surla çevrili
güzel Ancyra’sını.
Ancyra sadece Roma’nın değil birçoklarının
gönlünde yatan bir güzeldi. MS 3. yüzyılın
sonlarına doğru iştahlı işgalciler birer birer
arz-ı endam etmeye başlamıştı. Diğer
yüzyıllarda artarak devam eden saldırılar
sonucunda şehir, yavaş yavaş küçülmüştü.
Ankara batıdan gelen Gotlar ve daha sonra
da Araplar tarafından işgal edilmiş; 10 yıl
boyunca Arap İmparatoriçesi Palmiralı
Zenobia’nın hâkimiyeti altında kalmıştı.
İmparator Aurelian kontrolündeki orduların
zaferiyle tekrar Roma İmparatorluğu’na
bağlandığında tarihler MS 272 yılını
göstermekteydi.
Geç antik dönemden kalan tek harita
olan “Tabula Peutingeriana” o dönemin
9