TED Meşale Dergisi 23. sayı | Page 50

İspanyol meslektaşı Antoni Gaudi ( 1852-1926 ), Sinan gibi , yapıların sadece işlevine ve güzelliğine değil mimari tasarımına ve yapım teknolojileri üzerine de odaklanmıştır . Zamanının büyük bir kısmını dışarda geçiren Gaudi , bir doğa hayranıdır . İspanya ve Fransa ’ nın kırsal bölgelerini gezmiş , gözlemler yapmış ve sonradan mimarlığına da yansıyacak olan pek çok tasarım konusunu ve detayını adeta bir okul gibi algıladığı doğaya bakarak geliştirmiş veya yorumlamıştır . Hayatı boyunca bitkileri , hayvanları , jeotermal oluşumları , yıldızların yörüngelerini tutkuyla incelemesinin nedeni de ağırlık , oran , form , strüktür gibi , doğada bulunan nesnelerin yapılarını yani tasarımlarını gösteren değerleri görmek ve anlamak içindir . Zihninde tasarladığı yapının doğru ifadesini , mimarisini ve karmaşıklığını daha kolay göstermek için çizim yerine üç boyutlu model ve maket yapmayı tercih etmiş olması da bu yüzden olmalıdır .
Tasarım konusunda kendine referans olarak doğayı almış olmasının bir sonucu olarak da düz çizgive dik köşeli açıdan uzak durmuştur . Yapılarının hepsi de bu reddediş ile tutarlılık gösterir ; eserleri , kıvrımlı , kavisli yüzeyler ve elemanlar ile bunların bir arada kullanılmasıyla elde edilmiş organik formlardan oluşur . Tasarladığı cepheler yani yapıların dış yüzeyleri adeta akışkandır ve hareket eder .
Binaları öylesine üç boyutludur ki balkonlar , duvarlar , çatılar , camlar kımıldar ; sağa-sola veya öne-arkaya dalgalanır gibi hissettirir . Bina köşeleri yuvarlatılmış açılarla yapıldığı için bakan göz köşe veya kenar görmez . Gaudi binalarını öyle ustaca yapar ki yapının 4 ayrı tarafı veya cephesi yoktur . Sanki tek bir cephe tasarlanmış ve bu tek yüzey hafifçe , iz yapmadan , katlanarak yapının formunu oluşturmuş ve içindeki mekânları bir dantel örtü gibi sarmıştır . Taş , demir , seramik gibi malzemelerle yarattığı mimari , doğa gibi coşkulu , dinamik ve enerjiktir .
Renkli seramik ve cam vitray ; dövme demir ve ahşap , Gaudi ’ nin mimari tasarımlarında yüzeyleri canlandırmak ve ön plana çıkarmak için kullandığı malzemeleridir . Önemli eserleri arasında yer alan Park Güell ’ de bu renkli tasarımların ve mozaik örtü gibi yapılmış seramik uygulamaların en güzel örnekleri vardır . Hatta , kırık endüstriyel seramik karoları yapılarında ve heykellerinde kullanmış olması onu , geri dönüşümlü malzeme kullanımı açısından da öncü kılar .
Eserlerinin büyük çoğunluğu Barselona kentindedir ama en ünlü eseri , hiç şüphesiz ki Sagrada Familia Kilisesi ’ dir . 1882 yılında inşaatına başlanan bu büyük kilise aradan geçen yüz otuz dört yıla rağmen halen tamamlanmış değildir . On sekiz kulesi olan görkemli yapının içi adeta bir ormanı anımsatır .
Park Güell , Barselona
50