TMK'nın 1007. maddesinde, tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin
sorumlu olduğu, Devletin de kusuru bulunan görevlilere rücu edeceği belirtilmektedir. Bunun
yanısıra TK'nın 10.09.2014 tarih ve 6552 sayılı Kanunun 84. maddesiyle eklenen “Rücu istemi”
başlıklı ek 2. maddesine göre; Devletin kusursuz sorumluluğu sebebiyle yapılan ödemeler
dolayısıyla, ihmali bulunan personel aleyhine başlatılacak rücu istemleri, ödeme tarihinden
itibaren iki yıl, her hâlde zarara yol açan işlemin gerçekleştirildiği tarihten itibaren on yılın
geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ağır kusura dayalı sorumluluğu bulunan personel için TBK'nın
73. maddesi hükümleri saklıdır. Buna göre, ağır kusur hallerinde memurun sorumluluğunda
zamanaşımı yoktur. Ağır kusur; bir görevlinin asgari olarak göstermesi gereken bir dikkati
göstermemesi iken; hafif kusur(ihmal), tedbirli ve basiretli bir kişinin göstermesi gereken
özenin gösterilmemesidir.
IV. AYNİLİK İLKESİ
TMK'nın 1000. maddesinin ilk fıkrasında her taşınmaz için ayrı bir sayfa açılması gerektiği
ifade edilmiştir. Taşınmazlar için tapu kütüğünde bağımsız bir sayfa açılmasına ‘ayni yöntem
(sistem)’ denilmektedir.(3)
KMK'da da ayni sistemin yansıması KMK'nın 13. maddesinde görülmektedir. Buna göre kat
mülkiyeti tesis edilmiş bir binanın bağımsız olarak kullanıma hazır bölümleri bağımsız olarak
kat mülkiyeti kütüğünün ayrı sayfalarına tescil edilecektir.
V. SEBEBE BAĞLILIK (İLLİYET) İLKESİ
Tescil işlemi ancak hukuki sebebi belli olduktan sonra yapılabilir.(TMK 1015/1) Medeni
Kanunun bu hükmü kapsamında taşınmazlar üzerinde ayni hakkın kurulabilmesi için tescil
zorunlu bir unsur olarak belirlenmektedir. Bununla birlikte tescilin geçerli bir hukuki sebebe
dayanması aranılmaktadır.(4)
Ayrıca bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun
bulunan tescil geçersiz yani yolsuz olacağı ilke olarak belirlenmiştir. (TMK. md.1024/2)
(3)
Lale SİRMEN, Eşya Hukuku, Yetkin Basımevi, Ankara, 2013, s.135
(4)
a.g.e. s.136
30