VI. BAĞIŞLAMA VAADİ
Bağışlama vaadi; TBK'nın 288. maddesinde “Bağışlama Sözü Verme” olarak ifade edilmiştir.
Genel olarak bağışlama vaadinin geçerli olması yazılı şekil şartına bağlanmışken, bir
taşınmaz veya taşınmaz üzerindeki ayni bir hakka ilişkin bağışlama vaadinin geçerliliği ise
resmi şekil şartına bağlanmıştır.
TBK’de ifade edilen resmi şekil şartını, TST’ nin 47/c maddesi; bağışlama vaadi sözleşmesinin
şerhinde; noterlerce düzenlenmiş sözleşmeyi aramakla resmi şekli belirlemiştir.
Mali yönü
Harçlar Kanununun 58. maddesi kapsamında kanuna ekli (4) sayılı tarifenin (12) nolu
pozisyonu uyarınca kayıtlı (beyan) değeri üzerinden harç tahsil ettirilir.
Ayrıca, işlem için her yıl yeniden belirlenen döner sermaye ücreti tahsil edilir.
VII. BELEDİYE GELİRLERİ KANUNU
2464 sayılı Kanunun 90. maddesi, “Yol harcamalarına katılma payı, bu hizmetin yapıldığı
yollardan faydalanan, su tesisleri ile kanalizasyon harcamalarına katılma payları ise hizmetten
faydalanma şekillerine göre…ilgili taşınmazların vergi değerleri toplamına oranlanarak
dağıtılması suretiyle hesaplanıp tahakkuk ettirilir. Şu kadar ki, ibadet yerleri hakkında harcamalara
katılma payı tahakkuku yapılmaz.”
Aynı Kanunun 93 . maddesi ise, “....Harcamalara katılma payına tabi taşınmazların listesi
belediyelerce ilgili tapu dairelerine bildirilir. Bu taşınmazların satış, hibe ve trampaları halinde tapu
dairesi payın tahsilini sağlamak üzere, belediyeyi haberdar eder ve pay ödenmedikçe intikal işlemi
yapılmaz.” hükmündedir.
Belediyenin katılım payını tahsil edememesi ilgili taşınmazın temlikini kısıtlayıcı nitelikte
olduğundan, belediyenin bildirisi üzerine ilgili taşınmazın tapu kütüğünün şerhler hanesine
“2464 sayılı Kanuna göre belediyenin katılım payı alacağı...tarih ...yevmiye” şeklinde gerekli
şerhin yazılması gerekir.
2464 sayılı Kanun gereğince yapılacak belirtmenin (şerhin) tapu kütüğünün beyanlar
hanesine yapılması gerektiğine ilişkin görüşler vardır. Ancak anılan belirtmenin (şerhin)
temliki tasarrufları kısıtlayıcı olması nedeniyle tapu kütüğünün şerhler hanesine yapılması
daha uygundur.
Maddedeki “intikal” terimi kanuni veya mansup mirasçılara intikali değil, temliken üçüncü
kişiler adına tescili kapsamaktadır.
Katılım payının ödenmesi ve şerhin kaldırılmasından sonra temlike ilişkin tasarruf
taleplerinin karşılanması gerekir.(399)
(399)
450
KARAŞAHİN, a.g.e. sf.407.