Tan Yeri I. Yaz Sayısı | Page 41

37 asla gözden kaçırılmaması gereken bir değişken de sınıf yönetimi olup sınıftaki yönetimin demokrasiyle ne derece bağdaştığı önemli bir düşünme sahası olarak işaretlenmelidir. Bugünkü sınıf yönetimi kuramlarında demokratik algının oturtulmaya çalışıldığı çok açık bir biçimde görülebilir. Sözgelimi sınıf kuralları koyulurken öğretmenlere olabildiğince demokratik davranmaları gerektiği öğütlenir, kuralları öğrencilerle birlikte onların hem niteliğini hem gerekliliğini tartışarak oluşturmaları önerilir. Bu türden bir sınıf yönetimi eğitimi alan öğretmenlerin görevleri süresince demokrasiyi bizzat sınıflarındaki tavırlarıyla yaşatıp her şeyden önce iyi birer rol modeli olabilecekleri umulur. Ancak kuramla uygulama arasındaki uyuşmazlık burada da kendini gösterebilmektedir. Eğitim, demokratik bir toplum oluşturmak için kullanılabilecek önemli bir yöntemdir. O hâlde pedagojinin imkânlarını bu yönde bir toplum oluşturmak üzere kullanabilmek için eğitim felsefesini belirleyen makamların demokratik algılarının yerleşmiş olması gerekir. Bu arada demokrasi eğitiminin aynı zamanda birey yaşantısının tüm boyutlarına hitap etmesi gereken bir “değerler eğitimi” süreci olduğu gözden kaçırılmamalıdır.