Tan Yeri I. Yaz Sayısı | Page 33

29 çözülmüştür. Demirel, bir yandan orduyu, demokratik yollarla sorunun çözülebileceğine ikna ederken, diğer yandan da kamuoyunun desteğini kazanabilecek bir hükümetin oluşumunu teşvik etmiştir. Çift Meşruiyet: Başkanlık sistemlerinin karşılaştıkları en önemli sorunlardan bir diğeri, bu sistemlerin yasama ve yürütme organlarının birbirleriyle yarışan meşruiyet iddiasında bulunabilmeleridir. Linz’in ‘çift meşruiyet’ olarak tanımladığı bu özellik, başkanlık sistemlerinde yasama ve yürütme organlarının her ikisinin de halk tarafından seçilmesinin doğal sonucudur. Özellikle çok partili başkanlık sistemlerinde, başkanı destekleyen çoğunluk ve kongreye hâkim olan çoğunluğun birbirinden farklı siyasi eğilimlere sahip olmaları, bu iki gücün çatışma içine girmesi ihtimalini güçlendirir. Sistemin kilitlenmesini ve tıkanmasını olası kılabilir. Böyle bir ihtimalin gerçekleşmesi halinde her ikisi de halk tarafından seçildikleri gerekçesiyle demokratik meşruiyet iddiasında bulunabilirler. Bu şartlar altında şu soru sorulabilir: ‘Kim daha yüksek bir meşruiyete sahiptir? Başkan mı yoksa kongre çoğunluğu mu?’ Bunu çözecek hiçbir demokratik ilke yoktur. Bu yüzden bu tür durumlarda ordunun ‘arabulucu güç’ olarak müdahale etmesi bir rastlantı değildir.4 Kazananın Her Şeyi Aldığı Toplam-Sıfır Oyunu: Başkanlık sisteml