kopuyor. Ozan, meddah geleneği bitiyor; çok
Yönetmen şu, bu… Bunların hepsi sonradan dahil
önemli gelenekler bunlar. Dolayısıyla halk da
olan etmenlerdir. Biz, seyircisiz bir şey yapamayız.
sanattan, sanatsallıktan kopuyor topraklarımızda.
Belki bir ressam böyle düşünmeyebilir. Der ki
Bu kadar yozlaşmış, kapitalizmin hepimizi ele
“Arkadaş, kendi beynimdeki iç dünyamı böyle
geçirdiği, tüketiciye dönüştürdüğü yerde de sanatı
yansıtıyorum, anlaşılması ya da anlaşılmaması
kovalayacak bir halk olmuyor. Sadece belirli bir
benim problemim değil” diyebilir. Fakat ben, b u
zümrenin tekelinde gidiyor. Biz, o kadarcık bir
alanda çalışan bir sanatçı olarak bunu yadsıyamam,
zümrenin içindeyiz.
çünkü benim işim doğrudan seyirciyle. O olmazsa
Bazen tiyatro yaparken şunu hissediyorum, daha
ben yokum zaten.
doğrusu tartışıyoruz: öyle bir şey oluyor ki “
bir tiyatro yapıyorsun, seyircin zaten politik; sen
oyunculuk usta-çırak ilişkisiyle
öğrenilir
politik bir tiyatro yapan biri olarak kime neyi
• Eğitim almadan bu camiaya dahil olan
anlatıyorsun ki! Seyircin zaten politize olmuş, hiçbir
arkadaşları dikkate aldığımızda ne söylemek
şey anlatmıyorsun. Avangard tiyatro izleyebilecek
istersiniz?
seyirci sayısı belli zaten Türkiye’de, İstanbul’da.
İsimler önemli değil, genelleme yapacağım,
Onu izleyip anlayabilecek seyirci sayısı... Sen onu
oyunculuk hocalığı da yaptığım için... Yıllardır
yapıyorsun, onlar gelip izliyor; kendi aranda bir
üzerinde tartıştığımız bir konu zaten. Açıkçası şunu
fikre varıyorsun iyi veya kötü diye. Tamamen halkla
düşünüyorum; oyunculuk eğitimi dediğimiz şeyin
kopmuş oluyorsun. Böyle bir hale geldik.
illa okulda olması diye bir şey söz konusu değil.
Biz sanatçılar olarak bugünü reddetmek
Oyunculuk eğitimi sahada olur aslında. Usta-çırak
yerine, “Halk aptallaştı, sanat sevmiyor!” Hayır!
ilişkisidir bu; istediğiniz kadar iyi bir okuldan mezun
Sanatçının sorumluluğu, “Aptallaştı!” dediğin
olun, o okulda size iyi bir ustalık yapmış hocanız
insana nasıl ulaşacağız? Sanatçının sorumluluğu
yoksa belki sistematiği öğrenmiş olursunuz;
bu, içinde yaşadığın topluma bir şey söylemen
yanlış öğrenme riskiniz de var; bazı okullular bazı
lazım. Nasıl söyleyeceksin bunu? Eski anlatım
alaylılardan çok daha zordur. Yanlış öğrenmiştir,
araçlarıyla yerine gündemi yaratmak sanatçı
daha tehlikelidir. Hiçbir şey bilmeyen adama bir
olarak senin sorumluluğun. Dönüp dolaşıp yine
şey öğretebilirsiniz, insan bir malzemedir. Fakat
bizim sorumluluğumuza geliyor. Tırnak içinde
yanlış öğrenmiş birine doğrusunu öğretmek çok
“Aptallaştığını, yozlaştığını” düşündüğümüz halka,
daha zor. Burada önemli olan usta-çırak ve sahada
bunu anlatabilmenin bir yolu olmalı. Bunu bulmak
bulunma; yani ne kadar çok pratik yaparsanız o
da bizim görevimiz.
kadar çok öğrenirsiniz. Zaten televizyon bu konuda
Tarih boyunca tartışma konusudur: sanat sanat
kolay bir mecra, dizide oynamak. Sizin dışınızda
içindir, sanat halk içindir. Benim alanım tiyatro,
her birimin belli yöneticileri var. Onlar karar veriyor,
oyunculuk özellikle; bir şeyin tiyatro olabilmesi
beğenmediğini oynatmaz yönetmen. Birini öyle
için ana iki unsur vardır, geri kalan unsurların hepsi
bir çeker ki sen onu dünyanın en güzel insanı
çöptür. Bir oyuncu, bir seyirci herhangi bir durumu
zannedersin.
Körler sağırlar, birbirini ağırlar”. Mesela politik
tiyatro yapar. Bir oyun, bir gösteri haline çevirir.
B İ R YETENEK
KA Ş İ F İ D İ R