TALENTPOLİTAN 1 | Page 137

kopuyor. Ozan, meddah geleneği bitiyor; çok Yönetmen şu, bu… Bunların hepsi sonradan dahil önemli gelenekler bunlar. Dolayısıyla halk da olan etmenlerdir. Biz, seyircisiz bir şey yapamayız. sanattan, sanatsallıktan kopuyor topraklarımızda. Belki bir ressam böyle düşünmeyebilir. Der ki Bu kadar yozlaşmış, kapitalizmin hepimizi ele “Arkadaş, kendi beynimdeki iç dünyamı böyle geçirdiği, tüketiciye dönüştürdüğü yerde de sanatı yansıtıyorum, anlaşılması ya da anlaşılmaması kovalayacak bir halk olmuyor. Sadece belirli bir benim problemim değil” diyebilir. Fakat ben, b u zümrenin tekelinde gidiyor. Biz, o kadarcık bir alanda çalışan bir sanatçı olarak bunu yadsıyamam, zümrenin içindeyiz. çünkü benim işim doğrudan seyirciyle. O olmazsa Bazen tiyatro yaparken şunu hissediyorum, daha ben yokum zaten. doğrusu tartışıyoruz: öyle bir şey oluyor ki “ bir tiyatro yapıyorsun, seyircin zaten politik; sen oyunculuk usta-çırak ilişkisiyle öğrenilir politik bir tiyatro yapan biri olarak kime neyi • Eğitim almadan bu camiaya dahil olan anlatıyorsun ki! Seyircin zaten politize olmuş, hiçbir arkadaşları dikkate aldığımızda ne söylemek şey anlatmıyorsun. Avangard tiyatro izleyebilecek istersiniz? seyirci sayısı belli zaten Türkiye’de, İstanbul’da. İsimler önemli değil, genelleme yapacağım, Onu izleyip anlayabilecek seyirci sayısı... Sen onu oyunculuk hocalığı da yaptığım için... Yıllardır yapıyorsun, onlar gelip izliyor; kendi aranda bir üzerinde tartıştığımız bir konu zaten. Açıkçası şunu fikre varıyorsun iyi veya kötü diye. Tamamen halkla düşünüyorum; oyunculuk eğitimi dediğimiz şeyin kopmuş oluyorsun. Böyle bir hale geldik. illa okulda olması diye bir şey söz konusu değil. Biz sanatçılar olarak bugünü reddetmek Oyunculuk eğitimi sahada olur aslında. Usta-çırak yerine, “Halk aptallaştı, sanat sevmiyor!” Hayır! ilişkisidir bu; istediğiniz kadar iyi bir okuldan mezun Sanatçının sorumluluğu, “Aptallaştı!” dediğin olun, o okulda size iyi bir ustalık yapmış hocanız insana nasıl ulaşacağız? Sanatçının sorumluluğu yoksa belki sistematiği öğrenmiş olursunuz; bu, içinde yaşadığın topluma bir şey söylemen yanlış öğrenme riskiniz de var; bazı okullular bazı lazım. Nasıl söyleyeceksin bunu? Eski anlatım alaylılardan çok daha zordur. Yanlış öğrenmiştir, araçlarıyla yerine gündemi yaratmak sanatçı daha tehlikelidir. Hiçbir şey bilmeyen adama bir olarak senin sorumluluğun. Dönüp dolaşıp yine şey öğretebilirsiniz, insan bir malzemedir. Fakat bizim sorumluluğumuza geliyor. Tırnak içinde yanlış öğrenmiş birine doğrusunu öğretmek çok “Aptallaştığını, yozlaştığını” düşündüğümüz halka, daha zor. Burada önemli olan usta-çırak ve sahada bunu anlatabilmenin bir yolu olmalı. Bunu bulmak bulunma; yani ne kadar çok pratik yaparsanız o da bizim görevimiz. kadar çok öğrenirsiniz. Zaten televizyon bu konuda Tarih boyunca tartışma konusudur: sanat sanat kolay bir mecra, dizide oynamak. Sizin dışınızda içindir, sanat halk içindir. Benim alanım tiyatro, her birimin belli yöneticileri var. Onlar karar veriyor, oyunculuk özellikle; bir şeyin tiyatro olabilmesi beğenmediğini oynatmaz yönetmen. Birini öyle için ana iki unsur vardır, geri kalan unsurların hepsi bir çeker ki sen onu dünyanın en güzel insanı çöptür. Bir oyuncu, bir seyirci herhangi bir durumu zannedersin. Körler sağırlar, birbirini ağırlar”. Mesela politik tiyatro yapar. Bir oyun, bir gösteri haline çevirir. B İ R YETENEK KA Ş İ F İ D İ R