TALENTPOLİTAN 1 | Page 135

hangi sermayenin para ödediği değil emeğimizle, yapmadık. Başka türlü bir toplum mühendisliği bu! alın terimizle kazandığımız parayı ne şekilde Çok kullanılan bir kavram, biliyorum ama o açıdan harcadığımız. Hayattaki duruşunuz da burada kullanmıyorum. Dünyada da böyle, Türkiye’de de belirleniyor. Bunu tiyatroya harcamak! Bundan böyle gelişti. Okumaktan, araştırmaktan, takip sonra da böyle olacaktır. Buna erdem demeyey im etmekten uzaklaştık; daha basit, daha hızlı, daha de kıymet diyeyim. Kim olursa olsun kıymetli bir hap, daha abur cubur... Eskiden yemek yiyorduk, hareket. Tiyatro yapmak artık o kadar zor ki nasıl şimdi abur cubur yiyoruz. yapılabiliyorsa öyle yapılsın; yeter ki yapılsın. • Bu, neden kaynaklanıyor? Seyirci zaten karar verecektir. Hem tiyatro seyircisi, Tarihsel koşullar diyeyim. Bunu, spesifik olarak bir hem sıradan seyirci; o içeriğe muhakkak bir değer yere işaret edemem. biçecektir: iyi, kötü, güzel, olmuş, olmamış... bir şey; bizim üzerimize düşen bunu seyirciye bu eğitim sistemi birçok şeyin içini boşalttı her zaman sunmak, sunabilmek. Seyirci oyun • İnsanları daha kontrol edilebilir hale getirmek izleyebilsin, tarih boyunca bu devam edebilsin. olabilir mi? Burada tarihsel bir sorumluluğumuz olduğunu Bu, kimsenin suçu değil. Sistemle ilgili, kişiyle düşünüyorum. ilgili değil! O sistemi temelde zaten kapitalizm • Sizce hangi alanda sanat kaygısı en fazla oluşturuyor. Teknik olarak baktığımızda hissediliyor? kapitalizmin de ana amacı budur zaten. Şunu da Sanat yaratmak için belli koşullarınızın olması reddedemeyiz; günümüz modern dünyasında lazım. Sinema, tiyatro, dizide başarılabilir de kapitalizmi de reddedemeyiz, onun getirdiği başarılamayabilir de! Birinden birinde daha sonuçları, araçları reddedemeyiz. Bunlar artık bir kolay diye bir şey yok. Önemli olan, buna para önceki jenerasyonda kalan tartışmalar. Reddederiz, harcayan kişinin, yapımcının, prodüktörün nasıl bir bununla ilgili tartışırız ama yok sayamayız. bakış açısıyla nasıl bir ürün hazırlamak istediğiyle İçselleştirmek zorunda değiliz; kavga edebiliriz, ilgilidir. Eğer yatırım yapar ve sanatsal bir sonuç ama yok sayamayız. Önce bu gerçeği kabul ederek almak isterse, o sanatsal sonucu alır. Dizilerde çok başlamamız gerekiyor. bunu kim yaptı? Tarih yaptı dar zamanda çok işler başarmanız gerekiyor. zor aslında. İnsanlar kendi kendine yapıyor, eğitim ama başarılamaz diye bir şey yok; başarıldığını sistemi yaptı, o yaptı, bu yaptı, bugünkü hükümet görüyoruz dönem dönem. Ama iyice acımasızlaştı, yaptı vs. çok çelişkili bir sistem ya demokrasi! bu koşullarda yapmak iyice zorlaştı. Ve maalesef Nereye çekerseniz oraya giden, ne olacağı belli seyirci algısı da bayağı kirlendi. Seyircinin merak olmayan bir sistem. Bu sistem olduğu müddetçe ettiği, televizyonda görmek istediği, beklentisi bu hep vardır zaten. Biri gelir iyi bir şey yapar, biri sanatsal estetik, yüksek değerlere sahip bir eser gelir kötü bir şey yapar. Ama tırnak içinde “Halk değil; hep vardı bu seyirci, şimdi genelleşti. Hikaye seçer” falan filan. Dolayısıyla, bunu yine kendimiz aksın, duysun, takip etmek zorunda olmasın... yaptık. Bunu bize kimse yapmadı. Bunu yaparken, Takip etmek zorunda olduğunda seyirci maalesef komşumuzun üzerine attık, arkadaşımıza yaptık, biz sıkılıyor. Tembelleştirdik seyirciyi; ama bunu biz kendi kendimize yaptık. Biz birbirimizden koptuk. Mutlaka bir pay biçecektir. O, seyircinin yapacağı B İ R YETENEK KA Ş İ F İ D İ R