SözŞehri 3. Sayı Apr. 2016 | Page 53

HİKAYE Dört Delikli Düğmeler Uzun uzun kamışlar, uy aman, Ucunu boyamışlar, uy aman, ZEKİYE ÇOBAN erin serin esen sabah rüzgârına karıştı türküm. Yaz bitmek üzere. Sonbaharın ayak sesleri olmalı bu serin rüzgârlar. S Bugün de her zamanki gibi güneşten önce uyandık. Bütün aile, Allah’ın huzuruna dualarla vardık. Sabah namazının o eşsiz tadıyla yine yepyeni bir sabahı karşılamak, heyecanla yeni güne sarılmak, olmazsa olmazdı bizim için. Yeni gün, yeni umuttu hep. Yepyeni, apaydın, koca bir heyecan. Annem çorbayı ocağa çoktan koydu bile, babamla ben hayvanları yemlerken. Sofra hazır oluncaya kadar şöyle bir turluyorum etrafı. Öyle alışmışım. Güneşin selamına karşılık veriyorum. Ben de selamlıyorum, gördüğüm ne varsa. Sırtımı harmandaki kayaya dayadım. Sabahın mis kokusunu doya doya içime çekiyorum. Düşünceden düşünceye konuyorum. Hayaller yüklüyorum, ta uzaklarda yüzen ümit gemilerime… Dupduru bu sessizlik, huzur veriyor insana. O sessizliği sabah şenliğine dönüştüren hayvanların sesine de hayranım doğrusu. Birazdan çoluk çocuk herkes uyanacak, sesler daha da çoğalacak. İçimde derin bir acı. Gözyaşlarımı ka- çırıyorum güneşten. Beni ağlarken görse darılacak sanki. Nasıl bırakıp gideceğim köyümü? Bu ayrılığa nasıl dayanacağım? Bütün köyü ilk defa görüyormuş gibi izliyorum. Evleri, ağaçları, dağları, harmanda o yana bu yana savrulan saman artıklarını, meleşen koyunları kuzuları, gıdaklayan tavukları, köylülerin sabah telaşını sanki ilk defa görüyorum. İnceden inceye süzüyorum hepsini. Uzaktan gelen ırmağın sesi, hoş bir ezgi gibi gönlümü okşuyor. Harmanlar, hasattan sonra yorgunluktan dinlenmeye çekilmiş yaşlı ırgatlar gibi öylece duruyorlar. Sessiz sedasız halleşiyoruz. Yaz bitiyor, iş bitmiyor köyde. Bu sefer başlasın kış hazırlıkları. Turşular, reçeller, konserveler, kurutluklar, tarhanalar, odun kırmalar, damları onarmalar, duvarları sıvamalar, ardı arkası kesilmeyen hazırlıklar… Of, üf nedir bilmeyen tatlı yorgunluklar… Köyde ancak kış gelince dinleniyor insanlar. Okulumun görünen duvarlarını sevgi dolu bakışlarımla nakış nakış süslüyorum. O da çok sevildiğini hissediyor olmalı. Sekiz yıldır bir anne kucağı gibi sımsıcak sevgiyle büyüttü ya bizi, bu taş duvarlar. Bahçesinde oynadığımız EKİM - KASIM - ARALIK 2015 51