DOSYA
SÜMEYRA GEÇİLİ
Mahallede
internetteki
gibi ikinci
hatta üçüncü,
dördüncü bir
yüzün olamazdı,
neysen oydun.
MAHALLE VE
MAHALLENİN
ÇOCUKLAR
ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
ahallelerimiz vardı sosyalleşmek için teknolojiye ihtiyacımızın olmadığı güler
yüzlü, sıcakkanlı komşuluklarımız, komşuya çocuk emanet etmekten korkulmayan, ‘Komşuda pişer, bize de düşer’
anlayışıyla komşuluk hakkının, hatırının
ihmal edilmediği mahallelerimiz, annelerimizden farksız komşu teyzelerimiz,
dertlerin paylaşılarak azaldığı, mutlulukların çoğaldığı birlik beraberlik timsali ev
oturmaları, kapı önü sohbetleri, sobalarla ısındığımız, patates közlediğimiz, kestane pişirdiğimiz hanelerimiz…
M
Mahalleli olmak o mahallenin kültürü
ile yetişmek demekti aslında. Kapı çalınca düşünmezdin “kim bu şimdi” diye,
bilirdin komşundu ya da mahallenin çocuklarıydı. Çocuklar arkadaşlarıyla oyun
oynayarak kazanırdı özgüvenini, ayrı
bir çabaya gerek yoktu. Arkadaşı düşüp
yaralandığında hep beraber yardımına
koşar, yardımlaşmayı öğrenirdi. Mahalle
kavgasıyla kendini savunmayı, küsl