POWERBOATS&YACHTS MAGAZINE | Page 162

Yeniden Çevrimler CINE CRITIC Buğra Şendündar • Sinema Eleştirmeni • [email protected] Hollywood , 2000’lerin başında konu bakımından tıkandığından beri günümüze kadar olan süreçte ara ara eski yapımları tekrar elden geçirerek farklı soslarla bizlere gümüş tepsilerde sunmakta. Hali hazırda sinema tarihinde kendisine çoktan yer etmiş eserleri farklı yönetmen ve oyuncularla tekrardan ve “öncekinden daha iyi” olma iddiasıyla ele alması biz sinemaseverler için can sıkıcı bir durum arz etmekte. Birkaç ay önce sinemalarımıza konuk olan “Kötü Ruh” (Evil Dead) bir istisna olabilir tabii ki. Sam Raimi’nin 1981’de çok düşük bir bütçeyle kotardığı klasiğinin aynı adlı yeni uyarlaması sinema çevrelerini şaşırtmışa benziyor. Muhtemel bir fiyasko olarak beklenen yapım, gösterime girdikten sonra eleştirmenler nezdinde bir şaşkınlık yarattı. Yapımın iyi bir yeniden çevrim olması bu şaşkınlığın kaynağını oluşturuyor. Yapımın en büyük kozu, önceki filmin yönetmeni ve oyuncusunun yeni eserde yapımcı olarak bulunmaları olmuş. Son 15 yıllık dönemde nadir olarak rastladığımız başarılı yeniden çevrimlerden birisiydi Evil Dead. Sistem, medya ve kapitalizmi zeki bir bakış açısıyla eleştiren ve 160 POWERBOATS&YACHTS DERGİ NISAN MAYIS .indd 160 öldürüldükten sonra bir şirket tarafından robota dönüştürülen polis memurunu konu alan Robocop (1987) şimdilik en son yeniden kotarılan Hollywood yapımı. Tropa De Elite 1 ve 2 (Özel Tim) filmleriyle ülkesindeki sistemin kokuşmuşluğunu ve derin devlet oluşumunu büyük bir cesaretle ele almış olan Brezilyalı yönetmeni Hollywood, Robocop’un yeniden çevriminde ona ülkesindeki gibi fikirsel bazda özgür çekim şansı vermeyecekti. Padilhai, çekimler esnasında yakın bir arkadaşına şartların çok zor olduğunu ve yapımcılara filmle ilgili kendi fikirlerini kabul ettirememekten yakınmıştı. Çünkü her şey Amerikan sinemasının istediği gibi olacaktı. Bu açıdan yeni Robocop yapımının çok da başarılı olamaması Birezilyalı yönetmenin suçu değildir. 2000’lerin başında Hollywood’a yeniden çevrim akımının başlamasında uzakdoğu sinemasının etkisi büyük. “Ringu” (1998), “Ju-on” (2002) gibi yapımlar bu büyük film endüstirisinin gözünü okyanusun öte tarafına dikmesine neden oldu. Yapımların senaryo açısından orijinal olması yeni senaryolara aç olan yapımcıların hemen dikkatini çekti. 2002’de “The Ring” ve 2004’te “The Grudge” olarak adı geçen orijinal yapımların kısa sürede yeniden çevrimlerine tanık olduk. Gişe kaygısı ile kotarılan yeni eserler tahmin edilebileceği gibi orijinalleri kadar başarılı olamadılar. Televizyonun içinden çıkan ve upuzun saçları öne düşmüş anıyla hatırlanan orijinal Ringu’da ki söz konusu sahne karanlık bir odada çekilmişti, fakat eserin yeniden çevriminde yönetmen Gore Verbinski söz konusu sahneyi alabildiğine aydınlık bir ortamda çekerek korku duygusunu minimuma indirmişti. Usta yönetmen Martin Scorsese, uzun zamandır alamadığı en iyi yönetmen Oscar’ını gene bir uzakdoğu yeniden çevrimi olan The Departed (Köstebek - 2006) ile aldı. Taxsi Driver (Taksi Şoförü - 1976), Raging Bull (Kızgın Boğa – 1980) ve Goodfellas (Sıkı Dostlar – 1990) gibi başyapıtlara sahip bu usta yönetmenin Departed ile Oscar heykelciğini alması düşündürücü. Kendisini yıllarca görmezden gelen akademi belki de kendilerini affettirmek için yönetmenin NİSAN - MAYIS 2014 2.04.2014 08:40