ağzına bir parmak bal çalmak istediler.
Hâlbuki The Departed, orijinal adı Mou
Gaan (2002)olan yapımın birebir kopyasıydı.
Geçtiğimiz ay gösterime girmiş olan Oldboy
(İhtiyar Delikanlı -2013) son zamanlarda
çıkan en kötü yeniden çevrimler. Orjinali
2003 yılında Chan-Wook Park tarafından
kotarılmış olan yapım bizlere intikamın soğuk
yenen bir yemek olduğunu damağımızda
hissettirmişti. Durduk yere kaçırılan ve
15 yıl dayalı döşeli bir odada hapis hayatı
yaşayan Oh Dae-Su’nun trajik hikâyesi Spike
Lee’nin yeni yorumuyla damakta bayat bir
tat bırakıyor. Bu projeyle daha önce Steven
Spielberg ilgilenmişti fakat içeriğindeki
sürpriz sonun rahatsız ediciliğinden dolayı,
Amerikan muhafazakâr değerleri açısından,
vazgeçilmişti. Spike Lee sürpriz sonu
aynen korumakla birlikte orijinal hikâyeyi
birebir takip etmeyerek farklı bir
yorumun peşine düştü. Amerikan
sinemasının en usta isimlerinden
biri olan ve klasikleşmiş eserler
vermiş olan Spike Lee’nin yeniden
bir çevrime gerçekten ihtiyacı var
mıydı? Yönetmen sinemasının
zirvelerinden sayılan orijinal yapım
hali hazırda halen hatırlanmakta
ve konuşulmaktadır. Spike Lee’nin
yeni yorumu maalesef başarısız
yeni çevrimlerin tepelerinde kendine
hemen yer buldu.
Hollywood yalnızca Uzakdoğu
sinemasına yönelmemekte Avrupa
sinemasına da ilgi duymaktadır.
Zombi filmlerine farklı bir estetik anlayışla
yaklaşan “Rec” (2007), buluntu film mantığı
ile çekilmiş, tek mekânda ve olayları bir
muhabirin bakış açısından yansıtan hayli
orijinal bir İspanyol yapımıydı. “Lat Den
Ratte Komma In”(2008), vampir mitosuna
farklı bir taraftan ele alıp dikkat çekti.
“Man Som Hatar Kvinnor ” (2009) başarılı
sayılabilecek bir kitap uyarlamasıydı.
Artık yurt dışında başarılı olmuş eserleri
Hollywood, daha olgunlaşmalarına izin
vermeden saldırgan bir tutumla birer birer
peşlerine düşmüştü. Bu üç yapımın yeniden
çevrimlerinin orijinallerinden tek farkı,
oyuncula ,K