kış. İnsanlar çekinmeden buraya girsin istiyoruz. Girdiğinizde mutlaka birisi size karşılıyor.
P: Siz de bir sanat alıcısı mısınız? Sahip olduğunuz sanat eserleri arasından en sevdiğiniz eser hangisi?
N. B: Evimde galeride olduğundan daha çok sanat eseri var. Biz eşimle biraz daha urban art biriktirmeye çalışıyoruz. Hebron Bradley aldık geçen sene.
Onu evimizin en güzel köşesine astık. Chicago’ dan çok sevdiğimiz bir sanatçı.
P: Galerinin alıcı portföyü nasıl? Çoğunlukta hangi meslek grubundan insanları görüyorsunuz ya da yaş aralığı olarak ne söyleyebilirsiniz? Ya öğrenciler?
N. B: Aslında çok geniş. Sonuçta bizim dört ebatta, her bütçeye uygun eserimiz var. Hayatındaki ilk sanat eserini buradan almış olan da çok insan var ama
Yeni jenerasyonda özellikle bir umut görüyorum. Onlar öğrendikçe yeni nesillere de öğretmeye başlayacaklar.
bir yandan da ciddi koleksiyonerler de buradan parça alıyor. Mimar müşterimiz çok var. Onun dışında hediye alan çok var. Hediye olarak baktığınızda bence daha güzel bir hediye olamaz. Bir sanat eseri hediye ediyorsunuz, sanatı hediye ediyorsunuz, tek olan bir şeyi hediye ediyorsunuz. Öğrenci alıcılarımız da var. Şehir dışından gelip İstanbul’ da ev kuran, annesiyle gelip evine eser alan müşterilerimiz çok var. Takip edip eser alanlar var.
P: Yıl içerisinde etkinlik düzenliyor musunuz? Bunları nasıl duyuruyorsunuz, hangi mecralar üzerinden?
40
N. B: Etkinliklerimiz oluyor. Sanatçı tanışma günleri yapıyoruz. Mesela Mehmet Güreli’ nin lansman etkinliğini yaptık. Özel günlerde etkinlikler yapıyoruz; yılbaşı, sevgililer günü gibi. Bir de en son Time Out ve MasterCard ile ortak bir etkinliğimiz oldu, Time Out’ un kendi ofisinde. Duyurularını Instagram aracılığıyla yapıyoruz, bir de mail listemiz var.
P: Bir gün sanata doymuş bir ülke olabilecek miyiz sizce?
Sanatı demokratikleştirmek de çok büyük bir söylem ama bizim galerimizden ilk sanat eserini alan çok insan var.
N. B: Herhâlde hiçbir zaman doymuş olamayacağız ama en azından bilinç seviyesi artmış bir ülke olacağız diye düşünüyorum. Çünkü doğruya doğru paranın olduğu yerde sanat gelişiyor. Farklı enstitülerin açılmasıyla bunu görüyoruz, galeriler ve müzeler artıyor, yatırım artıyor ve tabii ki aslında gelir seviyesi de artıyor Türkiye’ de. Gelir seviyesi arttıkça, yeni zenginler oluştukça onlar da sanata yatırım yapmaya başlıyorlar. Bu yatırımlar arttıkça sanatçılar da artıyor ve böyle böyle sektör birbirini besleyen bir hale geliyor. Yeni jenerasyonda özellikle bir umut görüyorum. Onlar öğrendikçe yeni nesillere de öğretmeye başlayacaklar. Bir de çok başarılı sanatçılar da çıkmaya başladı bizden. O yüzden çok ümitliyim. P