Perspective Perspective 37. Sayı | Page 34

32 Antik Yunan doğumlu sokak yemekle- rinin hitap ettiği kitle ve halkın sokak yemeklerine bakışı Bizans İstanbul’unda hızlı hızlı değişmeye başladı. Bizans dö- neminde hedef kitle; göçmenler, yabancı askerler (özellikle 4. Haçlı seferlerindeki askerler), Hristiyan hacılar ve seyyahlar olmuştu. Müşteri kitlesinin böylesine değişmesi, İstanbul sokak esnafını, elle- rini ovuşturarak yeni yeni tatlarla müş- teriye hitap etmeye itti. Kavrulmuş ta- vuk ve nohut, pişmiş havuç, sosis, kuru üzüm ve taze taze meyveler artık sokak yemekleri arasındaydı. O zamanın so- kak satıcılarının büyük kısmı Epirus’tan (Yunanistan’da bir bölge) gelen Arnavut göçmenlerdi. Ayrıca Ermeniler, Rumen- ler, Kapadokyalılar da İstanbul’da bu konuda söz sahibiydi. En meşhur sokak yiyeceği şimdiki tavuk dürüme benze- yen “arnaut tzier”di. Bir parça ekmek, kızartılmış karaciğer(tzieri), fasulye pi- yaz, soğan ve maydanoz ile yapılmış bir sandviç olan “arnaut tzier”, 1930’lara kadar Girit’te popülerdi. Olur da yolu- nuz Atina’ya düşerse herhangi bir mar- kette bu lezzeti bulabilirsiniz. Günümüzde bile en çok tüketilen atıştır- malık olan simit, 14. yüzyılda Yunanlar ve Türkler arasında da oldukça popüler- Avrupa’da ise 14. yüzyılın sonlarında, bilinen ilk waffle tarifi, bir adamın genç karısına bir dizi talimat olarak yazdığı, anonim bir makaledir. di. Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sin- den İstanbul’da simitçilerin 70 fırında, toplam 300 nefer olarak çalıştığını öğre- niyoruz. Eski İstanbul’un sadece yemek- leri meşhur değildi, salep gibi içecekler de talep görüyordu. Öyle ki salep satıcı- ları sabahın erken saatlerinde sokaklara çıkıyorlardı. Boyoz ise henüz Türkiye’ye gelmemiş veya başka bir yerde popü- lerleşmemişti. Boyozu İzmir mutfağına 1492 sonrasında İspanya’dan kovularak önce Çanakkale’ye sonra İzmir’e yerle- şen Sefarad Yahudileri toplumumuza kazandırmıştır. Bu lezzet, ilk başta Sefa- rad Yahudileri tarafından Çanakkale’de halka sunulmuş lakin beğenilmemiştir. Bunun üzerine boyoz İzmir’e getirilmiş- tir. Boyoz İspanyol kültürünün uzantıla- rı olan Arjantin, Şili, Peru, Meksika gibi ülkelerde, Sefarad kökenli nüfus grupla- rı arasında, özellikle peynirli ve ıspanak- lı türleriyle sevilerek tüketilmektedir. Türk ve Yunanlar’ın sokak lezzetleri ge- lişirken, Mısırlılar da kendi sokak lez- zetleri olan kuzu kebap ve börek tüketi- yorlardı. Kuzey Amerika’da ise Aztekler, Eski Dünya’da olanlardan habersiz ken- di lezzetleriyle İnkalar’a hava atıyorlardı. Aztek İmparatorluğu’nda, atolli adında mısır hamurundan yufkalar satılıyor- du. Tamales adında bizdeki midyeye benzeyen, Güney ve Kuzey Amerika’da popüler olan bir yiyecekleri daha var- dı. Tamalesin içine et, sebze, mole ve benzeri şeyler dolduruluyor daha sonra muz yapraklarına -evet muz yaprakları- na- sarılıp buharda pişiriliyordu. O za- manlar atıştırmalık olarak görülmese de şimdi Güney Amerika’da alkolle birlikte bolca yenilen bir sokak lezzetidir. Kuzey Amerika işgal edildikten sonra sömürge döneminde işkembe, istiridye, bol kav-