Perspective Perspective 37. Sayı | Page 35

rulmuş mısır kulağı satılmaya başlandı. Özellikle istiridyeler, aşırı avlanma ve kirliliğin fiyatların yükselmesine neden olduğu 1910-1915’li yıllara kadar ucuz ve popüler bir sokak yemeğiydi.  Gelelim günümüzde en çok merak edilen sokak lezzetlerinden ikincisine: Taco’ya. Taco’nun nereden ve ne zaman geldiğine dair pek bir bilgi yok ama en elle tutulur iddia Meksikalı maden iş- çileriyle ilgili bir hipotez. Madenlerde, “taco” kelimesi işin sonunda alınan az miktardaki ücretlere atıfta bulunmak amacıyla kullanılan hafif argo bir keli- meydi. Tarif edilen ilk taco türlerinden biri  tacos de minero - “mineronun tacosu”dur.  Yani taco bu asrın kültürel bir ifadesi değildir; henüz 18-19. yüzyıl- larda ortaya çıkmış bir yiyecektir. İlk or- taya çıktığında “her sokak yemeği gibi” işçi sınıfına hastı ancak zamanla böl- geden bölgeye yayılarak, her kasabada farklı çeşitleri yapılır oldu. Sonraları fa- jita benzeri yiyeceklerden ilham alınarak içindeki malzemeleri ve sosları değişti. 19. ve 20. yüzyıllarda Çin’den gelen Ja- pon işçiler ve öğrenciler ramen adlı yi- yeceği de yanlarında getirdi. Ramen ulu- sal bir yemek haline geldi. İlk yapılan ramenler, Çin usulü domuz rostosu ile doldurulmuş et suyunda buğday erişte- leriydi. Avrupa’da ise 14. yüzyılın sonlarında, bilinen ilk waffle tarifi, bir adamın genç karısına bir dizi talimat  olarak yazdığı, anonim bir makale olan  Le Ménagier de Paris’te kaleme alındı. Teknik olarak dört tarif içeren yazının, ilk tarifi şu şe- kildedir: Bir kâsede bir yumurta çırpın, elinizdeki malzemeleri tuzla karıştırın ve üstüne bir miktar şarap ekleyin. Un koyun ve karıştırın.  Daha sonra, iki dilim peynir kesin, bir dilimi büyük olsun.  Hamurun içine peyniri koyduk- tan sonra ocağı açın ve her iki tarafı da pişirin. Hamur demirden kolayca ayrıl- sın diye, önce yağ veya gresle ıslatılmış bir bez parçasıyla tavayı silin. Diğer üç varyasyon, peynirin iki kat hamurun arasına nasıl yerleştirileceğini, meyve yumurtanın sunumunu açıklar. 18. Yüz- yılda şimdiki patates kızartmasının atası olan patates dilimleri Avrupa’da sokak lezzeti olarak satılmaya başlandı ve 19.yüzyılın sonlarında waffle yavaş ya- vaş yerini patates kızartmasına bıraktı. vamında Şahbaz Efendi’nin aşçısının Er- Yazıyı Türklerin en büyük sokak lezzet- lerinden birisi olan midye ile bitirmek istiyorum. Bir Rum mezesi olan midye dolmanın doğumu için Balıkhane Na- zırı Ali Rıza Bey derler ki: “Bahariye’de tuğla harmanları sahibi Şahbaz Efendi, Bahariye ve Karaağaç harmanları se- vahilinden kendi adamları marifetiyle midye çıkarttırırdı. Aşçısı dolmasını güzel yaptığından bir gün fakire de bu midyelerden bir tabak midye dolması gönderdi.” Ali Rıza Bey konuşmanın de- de midye dolma işine, Rum ve Ermeni- meni olduğunu belirtmiş ve Ermenilerin midye dolma üzerindeki başarısını dile getirmiştir. Bu yüzden Ermeni mezesi olarak da bilenler vardır. 19. yüzyıl İs- tanbul’unda Türk kadınlarının da midye dolma yaptığı bilinmektedir. Ancak yine lerden sonra Mardin ve civarından göç etmiş Süryanilerin katkısı azımsanama- yacak derecede fazladır. P KAYNAK www.acedemia.edu www.historyofgreekfood.eu newyorkstreetfood.com 33