rulmuş mısır kulağı satılmaya başlandı.
Özellikle istiridyeler, aşırı avlanma ve
kirliliğin fiyatların yükselmesine neden
olduğu 1910-1915’li yıllara kadar ucuz
ve popüler bir sokak yemeğiydi.
Gelelim günümüzde en çok merak
edilen sokak lezzetlerinden ikincisine:
Taco’ya. Taco’nun nereden ve ne zaman
geldiğine dair pek bir bilgi yok ama en
elle tutulur iddia Meksikalı maden iş-
çileriyle ilgili bir hipotez. Madenlerde,
“taco” kelimesi işin sonunda alınan az
miktardaki ücretlere atıfta bulunmak
amacıyla kullanılan hafif argo bir keli-
meydi.
Tarif edilen ilk taco türlerinden
biri tacos de minero - “mineronun
tacosu”dur. Yani taco bu asrın kültürel
bir ifadesi değildir; henüz 18-19. yüzyıl-
larda ortaya çıkmış bir yiyecektir. İlk or-
taya çıktığında “her sokak yemeği gibi”
işçi sınıfına hastı ancak zamanla böl-
geden bölgeye yayılarak, her kasabada
farklı çeşitleri yapılır oldu. Sonraları fa-
jita benzeri yiyeceklerden ilham alınarak
içindeki malzemeleri ve sosları değişti.
19. ve 20. yüzyıllarda Çin’den gelen Ja-
pon işçiler ve öğrenciler ramen adlı yi-
yeceği de yanlarında getirdi. Ramen ulu-
sal bir yemek haline geldi. İlk yapılan
ramenler, Çin usulü domuz rostosu ile
doldurulmuş et suyunda buğday erişte-
leriydi.
Avrupa’da ise 14. yüzyılın sonlarında,
bilinen ilk waffle tarifi, bir adamın genç
karısına bir dizi talimat olarak yazdığı,
anonim bir makale olan Le Ménagier
de Paris’te kaleme alındı. Teknik olarak
dört tarif içeren yazının, ilk tarifi şu şe-
kildedir: Bir kâsede bir yumurta çırpın,
elinizdeki malzemeleri tuzla karıştırın
ve üstüne bir miktar şarap ekleyin. Un
koyun ve karıştırın. Daha sonra, iki
dilim peynir kesin, bir dilimi büyük
olsun. Hamurun içine peyniri koyduk-
tan sonra ocağı açın ve her iki tarafı da
pişirin. Hamur demirden kolayca ayrıl-
sın diye, önce yağ veya gresle ıslatılmış
bir bez parçasıyla tavayı silin. Diğer üç
varyasyon, peynirin iki kat hamurun
arasına nasıl yerleştirileceğini, meyve
yumurtanın sunumunu açıklar. 18. Yüz-
yılda şimdiki patates kızartmasının atası
olan patates dilimleri Avrupa’da sokak
lezzeti olarak satılmaya başlandı ve
19.yüzyılın sonlarında waffle yavaş ya-
vaş yerini patates kızartmasına bıraktı. vamında Şahbaz Efendi’nin aşçısının Er-
Yazıyı Türklerin en büyük sokak lezzet-
lerinden birisi olan midye ile bitirmek
istiyorum. Bir Rum mezesi olan midye
dolmanın doğumu için Balıkhane Na-
zırı Ali Rıza Bey derler ki: “Bahariye’de
tuğla harmanları sahibi Şahbaz Efendi,
Bahariye ve Karaağaç harmanları se-
vahilinden kendi adamları marifetiyle
midye çıkarttırırdı. Aşçısı dolmasını
güzel yaptığından bir gün fakire de bu
midyelerden bir tabak midye dolması
gönderdi.” Ali Rıza Bey konuşmanın de- de midye dolma işine, Rum ve Ermeni-
meni olduğunu belirtmiş ve Ermenilerin
midye dolma üzerindeki başarısını dile
getirmiştir. Bu yüzden Ermeni mezesi
olarak da bilenler vardır. 19. yüzyıl İs-
tanbul’unda Türk kadınlarının da midye
dolma yaptığı bilinmektedir. Ancak yine
lerden sonra Mardin ve civarından göç
etmiş Süryanilerin katkısı azımsanama-
yacak derecede fazladır. P
KAYNAK
www.acedemia.edu
www.historyofgreekfood.eu
newyorkstreetfood.com
33