Perspective Perspective 35 | Page 66

f

fenêtre

TOPLUMSALDAN BIREYSELE

Aşk

Şüphesiz Metin Erksan Türk sineması’ nın en kayda değer yönetmenlerinden biridir. Metin Erksan diyince akla ilk gelen film Susuz Yaz, Türk Sineması’ nın mihenk taşı ve onu dünyaya tanıtan ilk filmdir. Genel olarak filmlerine bakarsak Metin Erksan’ ın sinemaya bakış açısı ve sinematografisi ile ilgili çıkarımlar yapmak mümkün. Ona göre sinema bir farkındalık, bir eğitim aracıdır. Dolayısıyla“ Sanat toplum içindir.” Ama her yönetmen gibi Metin Erksan da bireyi öne çıkarıp ona dair hikayeler anlatmıştır. Bu hikayelerin ana konularından biri de pek tabi ki aşk. Ben de bu yazıda, ne kadar birbirinden farklı da olsa aynı yönetmenin elinden çıkıp aşk konusu etrafında şekillenen iki filmi inceleyeceğim. Şimdiden keyifli okumalar.
Elif Dilara Kara ekara @ gsuik. co
62
Sevmek Zamanı İnsan sesini duymadığı, aynı masada oturmadığı birine aşık olabilir mi? Hele ki aşık olmak başlı başına zor, çetrefilli bir duyguyken bir portreye aşık olduğunu kabul edebilir mi? Eğer aşık olduysa aşık olduğu imge ne kadar yer tutar hayatında? Sevmek Zamanı tam da bu sorularımıza cevap olmak için çekilmiş.
Aslında bakarsak Metin Erksan’ dan önce bunu işleyen bir roman da var“ Kürk Mantolu Madonna”. Raif’ in Maria’ nın potresine bakıp Berlin sokaklarını onun için arşınlaması ne kadar gerçekse Halil’ in Meral’ in resmine bakıp ona aşık olması da o kadar gerçek.
Teması aynı olmasına rağmen bu iki sanat eserinin birbirinden ayrılmasının sebebi hissettirdikleri ve
İnsan sesini duymadığı, aynı masada oturmadığı birine aşık olabilir mi?
düşündürdükleri. Metin Erksan Sevmek Zamanı’ nda genel olarak sakin ve çabasız bir portre çizmiş. Yağmurlu bir günde ada manzarası ve buna eklenen birbirinden güzel müziklerle başka bir şey olması beklenemez zaten. Karakterler de
filmin atmosferini tamamlayacak şekilde yazılmış ve konumandırılmış. Halil’ in beraber çalıştığı ustadan tutun Meral’ in babasına kadar. Filmi bu kadar etkileyeci yapan da bu zaten. Çabasız ama çarpıcı.
Döneminin filmlerine göre( ve Kürk Mantolu Madonna’ ya) bu filmde iki aşığı birbirlerinden ayırmaya çalışan bir kötü baba yok. Tek engelleri kendilerine çizdikleri sınırlar ve sınırların arkasındaki güvende olma duygusu.“ Halil, Meral’ e:“ Ben sana değil resmine aşığım, resmin beni üzemez.” derken bu güvenli bölgenin de altını çiziyor. Zaten Meral’ in suretine aşık olmasının en büyük sebebi de bunun ona ait olması, onun dünyasından izler taşıması. Meral’ den bu aşka karşılık bulunca kabuğuna çekilip Meral’ i istememesinin sebebi de gerçek dünyadan ve onun getirdiklerinden korkması değil mi? Bu ikilem ve kırılmaktan korkma duygusu Halil karakterinin mihenk taşı ve filmin çıkmazı.
Peki ya Meral, her aşkın iki tarafı vardır. Filmde bu önce Meral’ in sureti daha sonra da bizzat kendisi oluyor. İlk başta böyle bir aşkın gerçekliğinden beklentisizliğinden şüphe etmesine rağmen zamanla suretine duyulan aşka aşık olan bir kadın olarak karşımıza çıkıyor. Bu aşkın cesur tarafı da o oluyor son anda bile tekrar tekrar Halil’ e gelmesinin sebebi de bu cesurluğu değil mi? Kırılmaktan korkmaması ve aşka olan inancıyla Halil’ e ulaşmayı başarıyor Meral.
Sinematografisine gelecek olursak eğer: Filmi izlerken tek bir fazlalık hissetmiyorsunuz tabi o talihsiz