Röportaj
Aynur Aydın
‘2011’de ‘DNA’ ile çıkış yaptığında şarkıyı duyanlar onun Türk bir şarkıcı olduğuna pek ihtimal vermemişti, ta ki
klibinin sonunda ‘Aynur Aydın’ adını görene kadar; ben de dahil olmak üzere. ‘12 Çeşit La La’ albümüyle birçok en iyi
çıkış yapan sanatçı ödülü kazanmış; ‘Life Goes On’ single çalışmasıyla Avrupa’da da iyice ses getirmeye başlayan Aynur
Aydın’la hoş bir röportaj gerçekleştirdik; bugüne kadarki süreci ve gelecek planları hakkında konuştuk.’’
Burak KARA
[email protected]
Perspective: Almanya Münih doğum-
lusunuz. Nasıl bir çocukluk dönemiydi
sizin için ve müziğe ilginizin olduğunu
keşfetme sürecinizi anlatabilir misiniz?
52
Aynur Aydın: Evet, Almanya Münih
doğumluyum. Nasıl bir çocukluk dö-
nemiydi? Yaramaz bir çocuktum. Hatta
komşunun oğlundan çok dayak yedim.
(Gülüyor) Çok çirkin bir çocukmuşum,
dişlerim falan çok çürükmüş; çok tatlı
yiyormuşum. Bir de çok zayıfmışım ve
çok pasaklıymışım. Hatta teyzeler gör-
düğü zaman böyle yapıyor; ‘Sen çok çir-
kindin, sen nasıl böyle oldun?’
Müziği 4 yaşında keşfettim , şarkı söyle-
meye ve dans etmeye başladım. Deodo-
rantı elime alıp şarkı söylerdim. Ben an-
lamıyorum niye tarak; deodorant daha
hakiki, değil mi? Ben hep deodorantla
söylerdim. Bu yüzden ağzım yüzüm de-
odorant oluyordu. (Gülüyor)
P: Şu ana kadar Hollanda, Bulgaristan,
İsveç, Almanya ve Türkiye’de yaşadınız.
Yaşamayı en sevdiğiniz ve en sevmediği-
niz ülke ve şehir neresi olmuştu? Ve de
size müzik kariyerinizde en çok katkıyı
yapan yer desek cevabınız ne olur?
A: Tabii ki kariyerime en çok katkı-
yı yapan yer sorusuna İsveç derim. En
sevdiğim yer sorusunu cevaplamak çok
zor, ama cevaplamak gerekirse benim
en mutlu ve huzurlu olduğum yer yine
İsveç. Çünkü ben İsveç’te müziğime,
tam özüme dönüyorum. Çok değerli
müzisyenlerle beraber çalışıyorum, ve
de dünya pop müzik endüstrisi İsveç’te,
Stockholm’de atıyor. Yazın kimleri gör-
müyorsunuz ki? Çoğu insan bunu bil-
Çoğu insan bunu
bilmez, Amerika’dan
geliyor zanneder ama
Jennifer Lopez’inden
tut Enrique Iglesias’ına
herkes İsveç’tedir,
piyasanın içindeki
herkes bilir orayı.
mez, Amerika’dan geliyor zanneder
ama Jennifer Lopez’inden tut Enrique
Iglesias’ına herkes oradadır, piyasanın
içindeki herkes bilir orayı. Mesela stüd-
yoda şarkımı okurken ‘Aşağıda kim
var?’ diyordum, ‘Taio Cruz var’ diyorlar-
dı. Çok ilginç, tatlı ve mütevazı insanlar
İsveçliler.
P: Nasıl karar verdiniz İsveç’e gitmeye?
A: Çok tesadüfi bir şekilde oldu. Benim
Alman bir menajerim vardı, o bir partiye
Alcazar’ı çağırdı.(Crying At The Discot-
heque şarkılarını mırıldanıyor hatırlat-
mak için) Benim menajerim ile çok iyi
anlaşmışlar, onların da İsveçli menajeri
Micke Hagerman’dı. Daniel’e diyor ki
gel beraber çalışalım; Almanya’da Al-
cazar için çalış diyor. Öyle bir iletişim
oluşuyor, sonra Daniel beni anlatıyor ve
Micky benimle tanışıyor. Benim karakte-
rimi çok ilginç buluyor, kızın çok farklı
bir yapısı var diyor; benimle çalışmaya
karar veriyor. Micke Hagerman deyin-
ce zaten bütün kapılar açılıyor İsveç’te.
Yani stüdyo ararken, herkes daha sesimi
dinlemeden kabul etti. Çünkü dediler ki
Micky’den geliyorsa mutlaka iyidir gibi
bir şey. Referansı gerçekten çok yüksek
birisi. Onunla çalışmaya başladıktan
sonra her şey gelişti zaten.
P: En sevmediğiniz kısmını atladık?
A: En sevmediğimi söylemek istemi-
yorum, hepsinin ayrı yeri var ama Bul-
garistan beni biraz hayal kırıklığına
uğratmıştı.Çünkü insanlar Türkleri sev-
miyordu ve ben bunu çok hissettim ora-
da. İsmimi gördükleri anda burunlarını
kıvırıyorlardı, bu beni mesela üzmüştü.
Yoksa sevmediğim bir ülke yok.
P: İlk albüm ’12 Çeşit La La ’da Hen-
rik Janson , Toni Nilsson , Moh Denebi
,Darin Zanyar , Aşkın Tuna, Fettah Can,
Günay Çoban gibi ünlü müzisyenlerle