Optimum May. 2019 | Page 56

. Yaklasan Çin Gücü . ve . . . . ABD Perspektifi GİRİŞ SSCB ve ABD, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra dünya sisteminde büyük bir yer edinmiş iki ülkedir. İki kutuplu sistemin oluşmasında rol oynayan ve ideolojik çatışmanın had safhalarda yaşandığı bu iki ülkenin dönemine “Soğuk Savaş Dönemi” denmesiyle birlikte aynı zamanda birbirine paralel düşmüş ekonomik ve askeri blokların karşı taraftan algıladığı üst düzey tehdidin yarattığı bir soğuk mücadele de denebilir. Amerikan emperyalizmi ve Sovyet sosyalizminin kıyasıya mücadele ettiği bu dönemde, hem askeri hem ekonomik hem de siyasal açıdan güç savaşının ortaya çıktığı ve arada sıcak çatışmaya mahal verildiği bir dönemde, Çin’in değerlendirilmesi de önemli bir adım olur. 1950’li yıllarda Mao’nun inandığı bir idea vardı: Çin’in gelişmesi sadece Sovyetler Birliği liderliğinde gerçekleşirdi ve komünizm dalgasının, dünya sisteminin ana ideolojisi olması gerektiğini belirtmiştir. Ancak,1960’ın başlarında Çin- Sovyetler ilişkisi çıkmaza girmiştir. Bu süre zarfında, ABD ve Çin’in arası bozuktur. Ne de olsa emperyalizmin kol gezdiği bir dünyada Çin devleti, Sovyetler yardımıyla emperyalizmden sıyrılmaya çalışıyordu ama 1 bir yere kadar direnebilmiştir. Bu durumda Sovyetler Birliği’nin çökmesini arzulayan ABD, Çin ile arasını temiz tutmak istemiştir. Bu durumda da aşağıda bahsedileceği gibi hem kendi çıkarını düşünürken hem de Sovyetler Birliği’nin gelişmesini engelleyecekti. 1 Bu dönemde fazlasıyla rasyonel davranan ABD, Çin ile arasındaki ilişkiyi günümüz dünyasında kendilerini tam olarak bir “Tukidides Tuzağının” (Thucydides Trap) içinde bulacaklardı. ÇİN VE ABD’NİN TARİHTEN BUGÜNE DİPLOMATİK İLİŞKİLERİ Geçtiğimiz aylarda, Çin dışişleri bakanı Wang Yi, “Çin, hegemonya arayan güçlü bir ülkenin eski uygulamasını tekrar etmeyecek” dedi. ABD’ye iyi niyetli davranma ve güven verme konusunda zorlanıyorlar. Çünkü ABD yıllardır Çin’in gücünü küçümseyen bir yaklaşım sağlamıştı. 1990’larda Çin’in lideri olan Jiang Zemin, ülkenin dış ilişkilerinde karşılıklı güven, karşılıklı yarar, eşitlik ve iş birliği çağrısında bulundu. 2002 yılında iktidar olan Hu Jintao’ya göre de barışçıl gelişme esas olmalıydı. Mevcut Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Eylül 2017’de Çin’in hegemonya arayışı için savunduğu ve eski başkanlara ithamda bulunduğu “genden Brands, Hal (October 24, 2018) “GRAND STRATEGY Danger: Falling Powers” 56