Amazonlar
Penthesilea, geyik avlarken
yanlışlıkla kız kardeşi Hippolyta’yı
mızrağıyla vurur ve bu onu
kendisini öldürmek isteyecek
kadar büyük bir ızdıraba sürükler.
Amazonların gücünü kanıtlamak
ve Hippolyta’nın ölümüne
öfkelenen Tanrıları yatıştırmak
için savaşması gereklidir, bu
nedenle Achilleus’u öldürmeye
ant içip Truva Savaşı’nda
Atinalılarla mücadele eder.
Birçok tarihçinin değindiği
ve mitolojinin konu edindiği,
ata binip ok kullanan çetin ve
yetenekli kadın savaşçılardan
yalnızca birisidir Penthesilea.
Amazon kelimesinin
etimolojisi belirlenebilmiş değil,
çoğu kaynakta farklı anlamlar
taşıyor: Pers kaynaklarında
”savaşmak”, Hipokrat’ın
tanımında ise “göğüsü
olmayan (kadın)” gibi.
Hipokrat’ın bu yakıştırmada
bulunması bu savaşçıların
erkeklere benzemek istediklerini
belirtmek için değil elbette.
Küçük yaşlarda eğitime başlayan
bu kadınlarda göğsün gelişmesinin
engellenmesi için sıcak bronz uygulanırmış ve
bu şekilde daha güçlü omuz ve kollara sahip
olabilecekleri düşünülürmüş.
Milattan önce 1500-1000 yılları arasında
yaşadığı düşünülen bu kadınlar, Herodot ve
Strabo’ya göre Samsun Terme Çayı civarını
kendilerine yurt edinmişlerdi. Herodot
ek olarak bazı Amazon kadınlarının İskit
Bölgesi’ne yerleştiğini de söylüyor: Thermedon
Savaşı’nda yenilen bu savaşçılardan canlı
olarak yakalayabildiklerini gemilerine alan
Yunanlılar, açık denizde saldırıya uğradılar
ve Amazonlar tarafından öldürüldüler fakat
Amazonlar gemi kullanmayı bilmedikleri için
Skyth (İskit) kıyılarına sürüklendiler. Skythler
bu savaşçıların zorlu erkekler olduklarını
düşünüyorlardı ancak savaş alanında ölüleri
görünce kadın olduklarını anlamışlardı.
Birbirlerine danışıp bu kadınları öldürmeme
kararı aldılar; kadınları gözlemleyecekler, onlar
Selin Şaki
saldırmak istediklerinde
geri çekileceklerdi
çünkü Skythler, Amazon
kadınlarından çocukları
olsun istiyordu. Birbirleriyle
anlaşabildikleri zaman
erkekler bunu söylediler
ancak Amazonlar
diğer kadınlar gibi
yaşayamayacaklarını, o
yaşam tarzının törelerine
uymadığını söylediler.
Kısacası kendi yasalarına
göre yaşamak istediler.
Gençler de bunu kabul
ettiler.
Yunan mitolojisi;
Amazonların yalnızca
kadınlardan oluşan
topluluk olduklarından,
komşu ülkenin erkekleriyle
birleşip bu birleşmeden
doğan çocuklardan erkek
olanlarını öldürüp kız
olanlarını büyüttüklerinden
bahseder. Buna ek
olarak İzmir ve Efes gibi
kentlerin kuruluşunda rol
oynadıkları da söylenir.
Mitolojiden farklı olarak
arkeolog Jeannine Davis Kimball İskitlerle
Amazonların bağlantısını net bir şekilde
olmasa da kanıtlayabilmiştir. Herodot’un
yazdıklarından yola çıkarak Kazakistan’ın
Pokrovka bölgesindeki kurganları incelemiş,
bunun sonucunda bölgedeki kurganların
10-45 yaşları arasındaki kadın savaşçılara
ait olduğunu keşfetmiştir. Hatta bununla da
yetinmeyip o bölgede yaşayan Meryemgül
isimli bir kızın DNA örneklerini alarak
kurgandaki kadın savaşçılarla uyumlu gen
taşıdığını tesipt etmiştir.
Her ne kadar kurgandan çıkan bulgular
bizi aydınlatıyor olsa da Amazon kadınlarının
gerçekte yaşamış olduklarını bilmiyoruz.
Buna rağmen ataerkil bir toplum yapısında
savaşmayı kendilerine amaç edinen, gücün
temsilcisi bu kadınların hikâyesinin insanları
etkilediğini, nesilden nesile aktarılarak
bugünlere ulaştığını unutmamak gerekir.
21