Optimum May. 2019 | Page 21

Amazonlar Penthesilea, geyik avlarken yanlışlıkla kız kardeşi Hippolyta’yı mızrağıyla vurur ve bu onu kendisini öldürmek isteyecek kadar büyük bir ızdıraba sürükler. Amazonların gücünü kanıtlamak ve Hippolyta’nın ölümüne öfkelenen Tanrıları yatıştırmak için savaşması gereklidir, bu nedenle Achilleus’u öldürmeye ant içip Truva Savaşı’nda Atinalılarla mücadele eder. Birçok tarihçinin değindiği ve mitolojinin konu edindiği, ata binip ok kullanan çetin ve yetenekli kadın savaşçılardan yalnızca birisidir Penthesilea. Amazon kelimesinin etimolojisi belirlenebilmiş değil, çoğu kaynakta farklı anlamlar taşıyor: Pers kaynaklarında ”savaşmak”, Hipokrat’ın tanımında ise “göğüsü olmayan (kadın)” gibi. Hipokrat’ın bu yakıştırmada bulunması bu savaşçıların erkeklere benzemek istediklerini belirtmek için değil elbette. Küçük yaşlarda eğitime başlayan bu kadınlarda göğsün gelişmesinin engellenmesi için sıcak bronz uygulanırmış ve bu şekilde daha güçlü omuz ve kollara sahip olabilecekleri düşünülürmüş. Milattan önce 1500-1000 yılları arasında yaşadığı düşünülen bu kadınlar, Herodot ve Strabo’ya göre Samsun Terme Çayı civarını kendilerine yurt edinmişlerdi. Herodot ek olarak bazı Amazon kadınlarının İskit Bölgesi’ne yerleştiğini de söylüyor: Thermedon Savaşı’nda yenilen bu savaşçılardan canlı olarak yakalayabildiklerini gemilerine alan Yunanlılar, açık denizde saldırıya uğradılar ve Amazonlar tarafından öldürüldüler fakat Amazonlar gemi kullanmayı bilmedikleri için Skyth (İskit) kıyılarına sürüklendiler. Skythler bu savaşçıların zorlu erkekler olduklarını düşünüyorlardı ancak savaş alanında ölüleri görünce kadın olduklarını anlamışlardı. Birbirlerine danışıp bu kadınları öldürmeme kararı aldılar; kadınları gözlemleyecekler, onlar Selin Şaki saldırmak istediklerinde geri çekileceklerdi çünkü Skythler, Amazon kadınlarından çocukları olsun istiyordu. Birbirleriyle anlaşabildikleri zaman erkekler bunu söylediler ancak Amazonlar diğer kadınlar gibi yaşayamayacaklarını, o yaşam tarzının törelerine uymadığını söylediler. Kısacası kendi yasalarına göre yaşamak istediler. Gençler de bunu kabul ettiler. Yunan mitolojisi; Amazonların yalnızca kadınlardan oluşan topluluk olduklarından, komşu ülkenin erkekleriyle birleşip bu birleşmeden doğan çocuklardan erkek olanlarını öldürüp kız olanlarını büyüttüklerinden bahseder. Buna ek olarak İzmir ve Efes gibi kentlerin kuruluşunda rol oynadıkları da söylenir. Mitolojiden farklı olarak arkeolog Jeannine Davis Kimball İskitlerle Amazonların bağlantısını net bir şekilde olmasa da kanıtlayabilmiştir. Herodot’un yazdıklarından yola çıkarak Kazakistan’ın Pokrovka bölgesindeki kurganları incelemiş, bunun sonucunda bölgedeki kurganların 10-45 yaşları arasındaki kadın savaşçılara ait olduğunu keşfetmiştir. Hatta bununla da yetinmeyip o bölgede yaşayan Meryemgül isimli bir kızın DNA örneklerini alarak kurgandaki kadın savaşçılarla uyumlu gen taşıdığını tesipt etmiştir. Her ne kadar kurgandan çıkan bulgular bizi aydınlatıyor olsa da Amazon kadınlarının gerçekte yaşamış olduklarını bilmiyoruz. Buna rağmen ataerkil bir toplum yapısında savaşmayı kendilerine amaç edinen, gücün temsilcisi bu kadınların hikâyesinin insanları etkilediğini, nesilden nesile aktarılarak bugünlere ulaştığını unutmamak gerekir. 21