Optimum May. 2019 | Page 20

alkışlarlar onu. Gerçek bir sanatçı olmak için ilk adımını atmış, başarmış ve sahneye çıkan ilk Müslüman Türk kadın olmuştur. Artık o Afife Jale olarak tanınacaktır. Bu kırılma noktası, aynı zamanda Afife için kaçmalı ve kovalamalı bir sürecin başlangıcıdır. Ertesi hafta şehir tiyatrosu ilk kez polis tarafından basıldığında “Tatlı Sır” oyununu oynuyordur. Polisleri erkenden fark eden Ermeni bir oyuncu olan Kınar Hanım, onu bahçeye kaçırarak kurtarır. Baskınlar devam eder. Bir kez daha tiyatro basıldığında “Odalık” oyununu sahneliyordur. Bu kez de makine odasına kaçırılarak kurtarılır Afife ancak bu işin peşi bırakılmaz ve Dahiliye Nezareti devreye girer. İlk baskınlardan kurtulsa da son baskında yakalanır. Babası da bu süreçte kızının kendini düşürdüğü durumdan ötürü Afife’yi evlatlıktan reddeder. Dönemin kültürel şartına göre babası da diğer herkes gibi davranmıştır. Zor günler geçirmeye başlayan Afife bu üzüntülü günlerinde baş ağrılarıyla tanışır. 27 Şubat 1921’de, Dâhiliye Nezaretinin bir buyruğu ile Afife’nin ücretli görevine son verildi. Ne parası ne de kalacak yeri vardır artık ama o hala tiyatroyu düşlüyordur. Sanki tiyatro onun hayatı, ona gelen tek iyi şeydir. 20 Yaşadığı sıkıntılar onu çıkmaza soktukça baş ağrısı da giderek artar. Doktoru morfinle tedaviye başlanmasını uygun görür ve Afife tedaviye başlar. Ne yazık ki bir süre sonra morfin onu ele geçirir; Afife, artık bir bağımlıdır. Birkaç yıl sonra Burhanettin Tepsi Kumpanyası ile Anadolu’da sahneye çıkar. Ardından Fikret Şadi’nin Milli Sahnesiyle birçok şehirde temsiller verir. Ancak hala özgür değildir. Ta ki 1923’te cumhuriyet ilan edilene kadar. Yasak ortadan kalmıştır ve artık özgürdür Afife. Çekinmeden, korkmadan hep tiyatro yapabilir. Bir yandan morfin bağımlılığı da devam eder. Afife’nin sağlığı giderek bozulur ve bu durum, onu en sevdiği şeyden uzaklara itmeye yeter. Artık bu azimli ve başarılı hikâye solmaya başlar. Afife, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedaviye alınır. 24 Temmuz 1941 tarihinde hastanenin Morfinmanlar Bölümü’nde, henüz 39 yaşındayken hayata gözlerini yumar. Yalnız ve kimsesizdir. Eşi besteci ve şarkıcı Selahattin Pınar, Afife’nin ardından iyice çöker ve bestelerinde daha da bir hüzün, hicrin yer bulur. Hayalleri ve tutkuları uğrunda dönemin şartları ne olursa olsun yılmayan Afife Jale, ilk Türk kadın tiyatrocu olarak ismini tarihe acıklı bir sonla yazdırır ve değeri yıllar sonra 90’larda bilinmeye başlayana kadar saklı kalır. Uğur Can Genç