olan Alamut’ta fedailik eğitimini başarıyla
tamamlamak hiç de kolay değil. Tüm
eğitimlerden başarıyla geçen fedailer
herhangi bir saygısızlık ve itaatsizlik
yaparlarsa da eğitimleri sona
eriyor. Fedai okulundan atılanlar
ise yaptıkları suçun büyüklüğüne
göre piyade olarak İsmaili Asker
olmaya devam ediyor yahut
işkencelerle dolu bir ölümü
tadıyor. Oldukça çetin
geçen talimler sırasında
zaman zaman bazı fedailerin
ölmesi de mümkün. Eğitimini
tamamlamış bir fedaide aranan
özellikler maddi manevi açıdan
kusursuz olması, peygamberi
Seyduna’ya (Hasan Sabbah)
iliklerine kadar imanlı olması
bekleniyor.Alamut Kalesi’nin
yakınında bir kayık ile birkaç
saatte geçilecek mesafede
Kur’an’da yazdığı şekilde cennet
bahçeleri inşa eden Sabbah,
planının son aşaması olan
ve fedailerinin ona olan
imanını katmerleyecek olan
“Allah cennetin anahtarını
Seyduna’ya verdi.” öğretisini
herkese kanıtlıyor. Savaşta
üstün başarılar sergileyen
birkaç fedaiye onları cennete
yollayacağını söylüyor ve cennetin
anahtarı olarak “haşhaş”
veriyor. Sonrasında uykuya
dalan Fedailer “uykuya
dalıyorlar kayıklarla
cennet bahçelerine
Alperen Meydan
götürülüyorlar. Uyandıklarında kendilerini
etraflarında birbirinden güzel hurilerle dolu
bir köşkte buluyorlar. Fedailik okuluna
gelmenin ilk şartlarından biri bir kadına el
sürmemiş olmak olduğu için, bulundukları
durum onları kolayca etkisi altına alıyor ve
bütün bir geceyi cennette geçirdiklerine
tamamıyla iman etmiş oluyorlar. Gündüz
olduğunda ilk uyudukları yerde uyanan
fedailerin Seyduna’nın, cennetin anahtarına
sahip olduğuna dair en ufak bir şüphe
kalmıyor. Zaten Sabbah’ın planını da burada
devreye giriyor. Böylelikle insanoğlunun en
büyük zafiyeti olan ölüm korkusunu ortadan
kaldıran Sabbah’ın Fedaileri hayattayken
cennete gittikleri için öldükten sonra cennete
gideceklerine iman ediyorlar. Ölümün
peşinden koşan, her yerde Azrail’i arayan
birer canavara dönüşüyorlar. Fedailerin asıl
varoluş amaçları savaş sırasında kullanılmak
değil. Sabbah’ın amacı “Haşhaşi”ler yani
Suikastçileri ile (İngilizce’deki “Assassin”
kelimesi) direkt olarak krallara, sultanlara,
yönelik suikastlar düzenleyerek ülkelerde
kaos olmasına ve kendi can güvenliği bile
olmayan kraliyet ailelerinin çok daha kolay
ve Alamut’un lehine şartlarda anlaşmalar
imzalamasına sebep oluyor.
Sabbah çok farklı bir yol izleyerek sahip
olduklarını çocuklarına değil yol arkadaşlarına
miras bırakıyor. Bu görev paylaşımını
hayattayken yaparak kurduğu sistemin
kendisi olmadan nasıl izleyeceğini görmüş
oluyor. Teknik eğitim, strateji, insan psikolojisi
gibi alanlarda çağının çok ilerisinde olan
Sabbah’ın Ortadağu ve Türk tarihine bıraktığı
izin silinecek cinsten olmadığı kesindir.
21